Forum
Aktif konular
Üyeler
Kurallar
Arama
Açık Gri(Deneme) Açık Gri(Deneme)
-
sıcak su dolu kupamın üstündeki deseni incelerken elimdeki poşet çayı savaşça bardağın içine bıraktım korkunun sevgiyi yok etmesi gibi yavaş yavaş ama kararlılıkla çay suyun içinde dağılıyor ve geriye sıcak kırmızımsı bir sıvı bırakıyordu. parmak uçlarım üşümüş boğazımsa hafif nemli bir şekilde soğuk olduğundan emin olduğun sokağa bakıyordum. Emin olmadığım şey ise soğukluğun sebebinin binaların sıralanış şekillerinin mi yoksa yağan yağmurun bile yanlız hissettirmesiydi? çayımı yavaşça dudaklarıma götürürken sırtıma sinsice hafif dürtmek istermiş gibi bir el dokundu. 5-10 tane el kreminin etkisi ile yapmacık bir yumuşaklığı bir anda olsa insan olduğumu, insan olduguNU, bir toplumu toplum yapan şey fertler olup, BİZ olmadan olmayacağımızı hatırlattı. ama kısa sürdü tüm bu düşünceler. tahminen 40-50 yıl öncesine dayanan ve insanların keyfi ve rahatlığı için bulunmuş olan döner sandalyemi bilmediğim bir şekilde çevirmeye başladı. çevirdikçe daha fazla görebiliyordum vücudunu siyah mı giyinmişti? Uzun süredir renk ayrımı konusunda kesin çizgilerimin olmadığını tam olarak neyin hangi rengi ifade ettiğini anlayadığı ama siyah ve beyaz her zaman çok daha baskın olduğunu insanı gerçekten tarif edebilmek için bu 2 rengin yetip artacağı ilgili bilmem ne üniversitesinde muhtemelen ünvanı adından uzun ve daha önemli olan bir adamın 3-4 ayını alarak yaptığı psikolojik inceleme aklıma gelmişti. vücut hatları kısmen kıvrak ve birbirini tamamlar nitelikte idi. saçları; ayrı bir önem gösterilmiş, 2-3 kuaför un ortak görüşleri doğrultusunda oluşturulmuş, yapmacık bir sanat eseri gibiydi. gözlerinde samimiyeti görmüştüm sanki kısa bir süreliğine. aylar içinde değişmeyen tek şey onlardı. hala sıcak ve içten asla yalan söyleyemeyecek kadar masum sanki bir şeyleri merak eder gibi dikkatli ve kesinlikle çok güzeldi. rengi griydi tam anlamıyla azıcık ondan azıcık bundan hafif küstah biraz aşağılar nitelikte içten sevgi dolu tam anlamıyla ortadaydı. biraz beyaz... biraz siyah.... adını hatırlamak istemiyor sadece bakmak ve geçmişi düşünmek istiyordum ama düşünceler sadece kelimelerle güzeldir. bir ismi olmamıydı 'Ece', 'Dilara' gibi anlamsız kolaylık olsun diye konmuş olmamalı tam anlamıyla onu anlatmalıydı. derin bir nefes alıyorken aklıma geldi "Açık Gri". . .
-
"Sıcak su dolu kupamın üstündeki deseni incelerken, elimdeki poşet çayı yavaşça bardağın içine bıraktım. Korkunun sevgiyi yok etmesi gibi, yavaş yavaş ama kararlılıkla çay, suyun içinde dağılıyor ve geriye sıcak, kırmızımsı bir sıvı bırakıyordu.
Parmak uçlarım üşümüş, boğazımsa hafif nemli bir şekilde, soğuk olduğundan emin olduğum sokağa bakıyordum. Emin olmadığım şey ise, soğukluğun sebebinin binaların sıralanış şekli mi, yoksa yağan yağmurun bile yalnız hissettiriyor olmasıydı (Cümle baya devrik kalıyordu, cümleyi değiştirmeden anca bu kadar :P). Çayımı, yavaşça dudaklarıma götürürken sırtıma sinsice, hafif dürtmek istermiş gibi bir el dokundu. 5-10 tane el kreminin etkisi ile yapmacık bir yumuşaklığı bir anda olsa insan olduğumu, insan olduguNU, bir toplumu toplum yapan şeyin fertler olduğunu, BİZ olmadan olmayacağımızı hatırlattı. Ama kısa sürdü tüm bu düşünceler.
Tahminen 40-50 yıl öncesine dayanan ve insanların keyfi ve rahatlığı için bulunmuş olan döner sandalyemi, bilmediğim bir şekilde çevirmeye başladı. Çevirdikçe daha fazla görebiliyordum vücudunu, siyah mı giyinmişti? Uzun süredir renk ayrımı konusunda kesin çizgilerimin olmadığını tam olarak neyin hangi rengi ifade ettiğini anlayadığı ama siyah ve beyaz her zaman çok daha baskın olduğunu insanı gerçekten tarif edebilmek için bu 2 rengin yetip artacağı ilgili bilmem ne üniversitesinde muhtemelen ünvanı adından uzun ve daha önemli olan bir adamın 3-4 ayını alarak yaptığı psikolojik inceleme aklıma gelmişti.(wtf did I just read?)
Vücut hatları kısmen kıvrak ve birbirini tamamlar nitelikte idi. Saçları; ayrı bir önem gösterilmiş, 2-3 kuaförün(bunu "kuaför un" diye nasıl yazabildin hocam) ortak görüşleri doğrultusunda oluşturulmuş, yapmacık bir sanat eseri gibiydi. Gözlerinde samimiyeti görmüştüm sanki, kısa bir süreliğine. Aylar içinde değişmeyen tek şey onlardı. Hala sıcak, içten asla yalan söyleyemeyecek kadar masum, sanki bir şeyleri merak eder gibi dikkatli ve kesinlikle çok güzeldi.
Rengi griydi tam anlamıyla azıcık ondan, azıcık bundan, hafif küstah, biraz aşağılar nitelikte, içten, sevgi dolu, tam anlamıyla ortadaydı. Biraz beyaz... Biraz siyah....
Adını hatırlamak istemiyor sadece bakmak ve geçmişi düşünmek istiyordum. Ama düşünceler sadece kelimelerle güzeldir. Bir ismi olmalıydı; 'Ece', 'Dilara' gibi. Anlamsız, kolaylık olsun diye konmuş olmamalı, tam anlamıyla onu anlatmalıydı. Derin bir nefes alıyorken aklıma geldi "Açık Gri". . . "
Version 2.0 Update
Changelog:
asfasdas
Hocam benim de yazım baya kötüydü. Çocukluğumdan beri bol bol okuduğum için paragraf okuma, anlama konusunda hiç sıkıntı çekmedim. Ama hiç yazma deneyimim olmadığı için anlaşılması zor yazıyordum. Akademik yazı formatları çalışarak çok daha iyi bir hale geldi. Sen de deneyebilirsin mesela "essay" yazmayı. Değerlendirebilecek bir hocana da geri dönüş almak için verebilirsin. Yanlışlarını gösterecek, notlandıracak biri olmazsa çok zorlanırsın.
pcdoktor636 tarafından 17/Eki/14 05:51 tarihinde düzenlenmiştir -
nokta, virgülü öğrenmişsin sıra paragraflamada .p
-
Pek bir şey anlamadım yazılandan. Mesela "parmak uçlarım üşümüş boğazımsa hafif nemli bir şekilde soğuk olduğundan emin olduğun sokağa bakıyordum. " cümlesi tam olarak ne anlama geliyor, neyi ifade ediyor 2-3 defa okudum hiçbir bok anlamadım.
İçini dökmüşsün iyi hoş, güzel ama; -kusura bakacaksın biliyorum- bir daha yazma be hocam. Noktalama işaretleri yerli yersiz, saçmasapan yerlerde. Cümlede anlam, özne-yüklem uyumluluğu yok denecek kadar az. Konu desen bir bağlayıcılığı, sürükleyiciliği yok. Deneme demişsin ama; yazı nâmına mı deneme konu türüne mi deneme bir türlü anlayamadım.
Samimi bir not: Hocam boş vaktin oluyorsa aç iki üç kitap oku. Tabi gidip sikindirik kişisel gelişim kitaplarından bahsetmiyorum. Beğendiğin, beğenebileceğin kitaplar... Hatta sıkılmam diyorsan 100 temel eserden başlayabilirsin. En azından yazarken yaptığın yanlışları görerek öğrenirsin.
Yorumlamam bu kadar.
-
Her şeyi çözdüm de bi seni çözemedim
-
Haymatlos bunu yazdı
Pek bir şey anlamadım yazılandan. Mesela "parmak uçlarım üşümüş boğazımsa hafif nemli bir şekilde soğuk olduğundan emin olduğun sokağa bakıyordum. " cümlesi tam olarak ne anlama geliyor, neyi ifade ediyor 2-3 defa okudum hiçbir bok anlamadım.
İçini dökmüşsün iyi hoş, güzel ama; -kusura bakacaksın biliyorum- bir daha yazma be hocam. Noktalama işaretleri yerli yersiz, saçmasapan yerlerde. Cümlede anlam, özne-yüklem uyumluluğu yok denecek kadar az. Konu desen bir bağlayıcılığı, sürükleyiciliği yok. Deneme demişsin ama; yazı nâmına mı deneme konu türüne mi deneme bir türlü anlayamadım.
Samimi bir not: Hocam boş vaktin oluyorsa aç iki üç kitap oku. Tabi gidip sikindirik kişisel gelişim kitaplarından bahsetmiyorum. Beğendiğin, beğenebileceğin kitaplar... Hatta sıkılmam diyorsan 100 temel eserden başlayabilirsin. En azından yazarken yaptığın yanlışları görerek öğrenirsin.
Yorumlamam bu kadar.
Parmak uçlarım üşümüş, boğazımsa hafif nemli bir şekilde, soğuk olduğundan emin olduğun sokağa bakıyordum. İlk seferde ben de çıkaramadım hocam :P
-
Şu deneme yazanlar yazdığını bir daha okusa güzel şeyler ortaya çıkacak da tek kalemde yazıyorlar abi sonra sal gitsin.
Hiç sevmiyorum düzgün yazılmayan böyle yazıları changelog u kendimiz oluşturuyoz işte bööle :d
-
öncelikle yazı konusunda bir ihtisasım yok noktalama işaretleri ise hep bana gereksiz gelmiştir bilmiyorum yani ben ne okursam okuyayım gereken yere koymuş gibi okuyorum gayet te anlıyorum
Parmak uçlarım üşümüş, boğazımsa hafif nemli bir şekilde, soğuk olduğundan emin olduğun sokağa bakıyordum.
bunun neresini anlamadınız ki ?
parmak uçları üşümüş
bogazı ne tam kuru ne de ıslak işte hafif nemli
soğuk olduğununu tahmin ettiği( dışarıda değil bilemez ama kesinlikle soguk olmalı dediği) sokağa bakıyor işte
-
asiminnesli bunu yazdı
öncelikle yazı konusunda bir ihtisasım yok noktalama işaretleri ise hep bana gereksiz gelmiştir bilmiyorum yani ben ne okursam okuyayım gereken yere koymuş gibi okuyorum gayet te anlıyorum
Parmak uçlarım üşümüş, boğazımsa hafif nemli bir şekilde, soğuk olduğundan emin olduğun sokağa bakıyordum.
bunun neresini anlamadınız ki ?
parmak uçları üşümüş
bogazı ne tam kuru ne de ıslak işte hafif nemli
soğuk olduğununu tahmin ettiği( dışarıda değil bilemez ama kesinlikle soguk olmalı dediği) sokağa bakıyor işte
burada başka biri mi soğuk olduğundan emin ? yoksa kendisi mi ? eğer öyleyse ciddi bir dil bilgili problemin var hocam.
daha doğrusu yazının geneline bakınca öncelikle dil bilgili öğrenmen gerektiği konusunda ısrar edebilirim.
ayrıca "noktalama işaretlerinin gereksiz olduğunu düşünüyorum" cümlen güldürdü :)
-
Yazı yazmanın ''öğrenmen gerekenler'' başlıklı bir giriş evresi yoktur. Yazmak istediğin her şekilde yazabilirsin çünkü, yazmak aslında; içini dökmektir. En uydurma hikayende bile biraz ''sen'' vardır, muhakkak. Böyle bir yazıya bakıp dil bilgisinden bahsetmemek lazım. Zaten insan yazdıkça, o an geliyor ve virgülün orada olması gerektiğini hissediyorsun. Daha sonra da noktanı koyuyorsun. Yavaş yavaş.
Öncelikle bu bir deneme değil. Kendi sözlüğümü açıp bakmam gerekirse bu bir durum veya gözlem yazısı. Gelgelelim yazıda türün, prestij ve gelir kaygısı olmadığı sürece bir ehemmiyeti yok. Önemli olan tek şey düşündüklerin. Çünkü öğrenemeyeceğin ve hatırlayamayacağın tek şey düşüncelerin. Dil bilgisi öğrenmeden önce düşünmen gerek. Bol bol düşünmen.
Bildiğimiz herşey, öğrendiklerimiz. Hayal ettiğimiz herşey, düşündüklerimiz. Az bilen bir hayalperest ol.
-
Kelimeler sevişir, cümleler doğar. Bir dil doğarken bir insan ölür ve nerede bir insan ölse, çok yakınlarında bir yerde; ana rahmine düşmeye çalışan gerizekalı spermlerin yarışı yapılır. Sevmesen de evlenebilirsin, soyunun devam etmesi için çiftleşmen ve bu çiftleşmeden doğan orospu çocuklarının ünvanını değiştirmek için evlilik denen şarlatanlığa ihtiyaç duyarsın. Artık piçlerine kimse orospu evladı diyemeyecektir, ''evladım'' dersin. Gizli özneye saklanan orospunun sen olduğunu unutarak...
DanLev tarafından 17/Eki/14 15:19 tarihinde düzenlenmiştir
Kısayol
Şikayet
Özel Mesaj
Alıntı yap
Cevapla