Forum
Aktif konular
Üyeler
Kurallar
Arama
Tahribat.com Forumları 
Müzik & Sinema & Tiyatro & Kitap & Televizyon & Seminerler & Edebiyat 
Tabut Çivisi (Deneme) Tabut Çivisi (Deneme)
-
Bugün günlerden hangisiydi ?
Dün sabah işe gitmedim. Aslında bu mevsimsel bir durum. Dışarıda kar yağıyor ve herkes için işleri iyice zorlaştırmak konusunda oldukça kararlı görünüyor. Günlerden hangisi olduğundan emin olamayışımın nedeni bu işte. Muazzam rutinimin, doğal nedenlerle dağılmış olması. Herneyse.
Saat gece yarısını çoktan geçti. Cam ıslak bir buğu ile kaplı olsa da, sersemce düşen kar tanelerini seçebiliyorum. Bazen ince ve hızlı, bir anda irice ve yavaşlamış. Bu şekilde devam ediyor. Çok uzun zamandır müziklerini dinlediğim Fransız bir müzisyen var. İsim vermeyi sevmem. Bazı parçalarında da çatal sesli kadın vokaller kullanıyor. Böyle şarkılarını da çok seviyorum. İstisna olması açısından özelleşiyorlar. Kadınların sesleri genelde, bir şişe şarapla ıslatılmış ve 5 ay kadar bir şarap mahzeninde saklandıktan sonra 69 model bir Chevrolet'in altında ezilmiş gibi çıkıyor. Duysanız beni anlardınız. Saatlerdir onu dinliyorum. Arada sırada bunu yapıyorum işte; sakladığım purolarımdan birini zulasından çıkarıyorum ve hep beraber düşüncelere dalıyoruz. Müzisyen, kar yağışı, puro, kahve - sütsüz ve şekersiz - ve ben. İnsan ilişkilerimi müzik zevkime çok benzetiyorum. Bu müzisyenin onlarca albümü ve yüzlerce parçası bulunuyor ve ben herbirine sahibim. Başından sonuna kadar her parçayı kendi sırası ile dinliyorum fakat, müzisyenin hangi melodiye ne isim verdiğini bilmiyorum. Yani bir gün Fransa'da bulunsam, elimde bir şarap kadehi ile akşam yemeğimin son lokmasını çiğniyor olsam ve bu adamın melodilerinden biri kulağıma ulaşsa, birini diğerine kenetlediğim ayaklarım hareketlenmeye başlar. Görseniz şaşarsınız. Henüz ilk notada bilirim. Sanki her detayı ile parçayı ben tasarlamışım gibi hemde. Fakat hiçbir şekilde isimlendiremem. Fransızcam da pek yeterli değil zaten. Merci pour le vin, madame. İnsan ilişkilerim de böyle işte; Etrafımda sayısız insan var. Kim olduklarını biliyorum elbette fakat, hiçbirini tanımıyorum. Kimse için hakkında emin olduğum bir cümle dahi kuramam ne yazıkki. Aslında bu karşılıklı bir durum. Benim hakkımda bunu yapabilecek kim var ki ?
Geçen gece bir film seyrettim. Konusu insanı epeyce yoran bir film, bir İspanyol filmi. 20'li yaşlarında, kayalık bir bölgede arkadaşları ile denize girmeyi planlayan genç adam, atladığı sırada sular çekiliyor ve kaza sonucu boyundan aşağısı felçli, tetraplejik durumda kalıyor. Denize aşık bu arada. O sıralarda da bir denizci ve Dünya'yı geziyor. Daha sonra filmin şimdiki zamanına dönüyoruz hep birlikte. Aynı adam 28 yıldan beri yatalak. Dile kolay. Boynundan aşağısını hissetmiyor. Yakınları onun bakımı ile ilgilenen, çok iyi insanlar. Adamın istediği birşey var. Aslında azınlığın taktiri ile çok basit birşey.
Ölmek.
Hayatım diyor adam; benim hakkım, zorunluluğum değil. Böyle bir hayatı 28 yıldır sürdürüyorum ve daha fazlası için bir neden göremiyorum. Ötanazi talebi ile hükümete başvurular gerçekleştiriyor ve hayırsever bir avukat ile görüşmeler yapıyor. Ötanazi, adam için çaresizliğini yıkacak bir özgürlük anlamı taşıyor. Birçok insanın tepkisini ve bir o kadarının ise ilgisini çekiyor. Daha sonra adam ile aynı durumdaki bir rahip ziyaretine geliyor. Aralarında bir konuşma geçiyor. Tekerlekli sandalyesi ancak sundurmayı aşabiliyor ve üst kattaki adama ulaşamıyor. Bu nedenle iki kat arasında yüksek sesli bir dialog başlıyor. Rahip diyor ki; ''Hayatına mal olacak bir özgürlük, özgürlük değildir. Lütfen anlamaya çalış dostum.'' Adam sinirleniyor ve sağlığı yerinde olsa aslında çok daha fazlasını yapabileceğini kanıtlar bir yüz ifadesi ile konuşmaya başlıyor. Diyor ki; ''Özgürlüğüme mal olacak bir hayat ise hayat değildir. Bir daha bana dostum deme. Beni rahat bırak !'' Özgürlükten bahseden rahip, henüz karşısındakinin düşüncelerine saygılı olma nezaketi bile gösteremiyor. Onca yolu, 28 yıldır inşaası süren bir düşünceye saygısızlık yapmak için kat ediyor ve geldiği gibi geri dönüyor.
Düşünsenize; tamamen başka insanlara muhtaç bir halde, özgürlüğünüzü istiyorsunuz ve özgürlüğünüzü elde edebilmeniz yine başkalarının elinde. Hayırsever avukat, ''Bunu nasıl başarıyorsunuz ? Yani bunca şeyden sonra hala nasıl gülümseyebiliyorsunuz ?'' diyor. Diyor ki adam; ''Tamamen başka insanlara muhtaç olduğunuzda, gülümseyerek ağlamayı öğreniyorsunuz.''
Bir süredir bu adamı düşünüyorum, bu gece olduğu gibi. İnsan ister-istemez bir kıyasa girişiyor; sağlıklı ve sıhhatli halimizle bu boktan yuvarlağın her bir köşesini arşınlıyoruz ve kabul etmeyecek olsak da her birimiz kendisini bir diğerine muhtaç hissediyor. Neden ?
Yaşamak.
Attığımız her adımda yaşamayı planlıyoruz. Hiçbir hayalimize ölümü dahil etmiyoruz. Öyle ki; var edişi kendisinden bilen ve yok oluşu Tanrı'dan soran bir bağnazlar ordusuyuz. Bazen kendimi bu adamın aniden sağlığına kavuşmuş hali olarak görüyorum. Ölüm benim yaka iğnem. Biliyorum. Birgün ben de herkes gibi yolun sonuna geleceğim ve özgürlüğüm, hayatıma mal olacak.
Selametle.
NOT: Ötanazi; bir kişinin veya bir hayvanın yaşamını, yaşamlarının dayanılamayacak durumda olarak algılanması sebebiyle, acısız veya çok az acıtan bir ölümcül enjeksiyon yaparak, yüksek dozda ilaç vererek veya kişiyi yaşam destek ünitesinden ayırarak sonlandırmaktır.
KBBBBG: Filmin adı ise Mar Adentro (İçimdeki Deniz) -
he lan he anasını sattığımın dünyası bizi oyalıyo işte
-
bir süredir takip ediyorum yazılarını, edebiyat evrimin doğru yolda ilerliyor. yazmaktan vazgeçme ki klavyenden damlayan zehir seni bitirmesin
-
Kalemine sağlık..
Abi madem bu kadar yazmayı seviyorsun , yazıların da iyi. Whatpadd' a hikaye yazsana bizde takip edip okuyalım. -
HannibALgan bunu yazdıbir süredir takip ediyorum yazılarını, edebiyat evrimin doğru yolda ilerliyor. yazmaktan vazgeçme ki klavyenden damlayan zehir seni bitirmesin
sende yazıyordun bir ara noldu
-
tolgastain bunu yazdı
Kalemine sağlık..
Abi madem bu kadar yazmayı seviyorsun , yazıların da iyi. Whatpadd' a hikaye yazsana bizde takip edip okuyalım.
Hocam ben teknolojik açıdan epeyce gelişmiş cihaz ve türevlerine halen ''Şeytan icadı'' gözüyle bakan bir adamım. Evimde internet veya bilgisayar, cebimde ise cep telefonu yoktur.
Bahsettiğin şey güzele benziyor fakat, o yönde icraate geçebilmem için gerekli adet-edevata veya hiç değilse hevese sahip değilim. Yazılanların bu zor-zahmetliği beni cezbediyor. Kolaylaştırmaya niyetim yok. Fikir için teşekkür ederim. -
NaZi_ bunu yazdıtolgastain bunu yazdı
Kalemine sağlık..
Abi madem bu kadar yazmayı seviyorsun , yazıların da iyi. Whatpadd' a hikaye yazsana bizde takip edip okuyalım.
Hocam ben teknolojik açıdan epeyce gelişmiş cihaz ve türevlerine halen ''Şeytan icadı'' gözüyle bakan bir adamım. Evimde internet veya bilgisayar, cebimde ise cep telefonu yoktur.
Bahsettiğin şey güzele benziyor fakat, o yönde icraate geçebilmem için gerekli adet-edevata veya hiç değilse hevese sahip değilim. Yazılanların bu zor-zahmetliği beni cezbediyor. Kolaylaştırmaya niyetim yok. Fikir için teşekkür ederim.adam taşşak yapmıyo kefilim... cidden öyle :D
yunusdogan tarafından 24/Tem/14 23:31 tarihinde düzenlenmiştir
nazi.. geçen arayaydın ev boşmuş gelirdim rahat rahat sabahlardık ya :/ -
yunusdogan bunu yazdıNaZi_ bunu yazdıtolgastain bunu yazdı
Kalemine sağlık..
Abi madem bu kadar yazmayı seviyorsun , yazıların da iyi. Whatpadd' a hikaye yazsana bizde takip edip okuyalım.
Hocam ben teknolojik açıdan epeyce gelişmiş cihaz ve türevlerine halen ''Şeytan icadı'' gözüyle bakan bir adamım. Evimde internet veya bilgisayar, cebimde ise cep telefonu yoktur.
Bahsettiğin şey güzele benziyor fakat, o yönde icraate geçebilmem için gerekli adet-edevata veya hiç değilse hevese sahip değilim. Yazılanların bu zor-zahmetliği beni cezbediyor. Kolaylaştırmaya niyetim yok. Fikir için teşekkür ederim.adam taşşak yapmıyo kefilim... cidden öyle :D
nazi.. geçen arayaydın ev boşmuş gelirdim rahat rahat sabahlardık ya :/Aa işin yoksa gelsene yarın ? Yarın olmadı cumartesi, pazar da olur. Birlikte sahur filan yapalım.
-
NaZi_ bunu yazdıyunusdogan bunu yazdıNaZi_ bunu yazdıtolgastain bunu yazdı
Kalemine sağlık..
Abi madem bu kadar yazmayı seviyorsun , yazıların da iyi. Whatpadd' a hikaye yazsana bizde takip edip okuyalım.
Hocam ben teknolojik açıdan epeyce gelişmiş cihaz ve türevlerine halen ''Şeytan icadı'' gözüyle bakan bir adamım. Evimde internet veya bilgisayar, cebimde ise cep telefonu yoktur.
Bahsettiğin şey güzele benziyor fakat, o yönde icraate geçebilmem için gerekli adet-edevata veya hiç değilse hevese sahip değilim. Yazılanların bu zor-zahmetliği beni cezbediyor. Kolaylaştırmaya niyetim yok. Fikir için teşekkür ederim.adam taşşak yapmıyo kefilim... cidden öyle :D
nazi.. geçen arayaydın ev boşmuş gelirdim rahat rahat sabahlardık ya :/Aa işin yoksa gelsene yarın ? Yarın olmadı cumartesi, pazar da olur. Birlikte sahur filan yapalım.
Hoca tamamini okudum ellerine saglik,adamida o kadar icten cagirdinki benim bile gelesim geldi sahura :)
-
Nibun bunu yazdıNaZi_ bunu yazdıyunusdogan bunu yazdıNaZi_ bunu yazdıtolgastain bunu yazdı
adam taşşak yapmıyo kefilim... cidden öyle :D
nazi.. geçen arayaydın ev boşmuş gelirdim rahat rahat sabahlardık ya :/Aa işin yoksa gelsene yarın ? Yarın olmadı cumartesi, pazar da olur. Birlikte sahur filan yapalım.
Hoca tamamini okudum ellerine saglik,adamida o kadar icten cagirdinki benim bile gelesim geldi sahura :)
İstanbul'daysan buyur gel hocam. Şunun şurasında 3 gün kaldı ramazanın bitmesine. Ramazan ayında toplaşıp zaman geçirmek gibisi yoktur. Gel misafirimiz ol. :)
-
Evet hocam istanbuldayim ama yarin sehir disindan ailem gelicek ramazandan sonraya toplasmak dilegi ile ama gelmis ve sizle sahur yapmis kadar oldum sagolasin
Kısayol
Şikayet
Özel Mesaj
Alıntı yap
Cevapla