




Batılıların İslam'ı Ve Hz Muhammet'i Sürekli Dalga Konusu Yapması
-
demek ki adamlar, amaçlarına ulaşıyor
bu yazıyı gördükten sonra anladım.
bırak boklarıyla güreşsinler, oyuna gelmeyin.
"evet deveye biniyoruz hâlâ"
-
inna lillahi ve inna ileyhi raciun.....ey mümin olan değmesin göhsüne namert eli.bu dinki imanın şeriatın temeli.kimki sana saldırırsa buğz etmeli.
Allah islama peygamberine ve mümine hiyanet edene,iftira atana,insafsızca saldırana lanet etsin.yazıklar olsunki günümüz müslümanlarının bazılarına birlik bereberlik denen güç sistemini kaybetmiş ve sürüden ayrılan koyunu kurt kapar misali tarumar edilmş bulunmakta ve malesef bu durum giderek artmakta.bizler ne zaman islam birliğini kurar dünya üzerindeki müslümanlarla bir ve tek olursak bakalım hangi namussuz bize saldıracakmıs hiristiyanlar bm.ab.nato adı altında birleşmiş aptal bir kac müslüman devlette buna üye olmuş la nerde görüldü bm nin müslüman bir ülkeye yardım ettiği.iste kosova işte yeni bosna işte somali işte irak işte afganistan işte libya işte suriye menfaati için ahiretini satanlar varya işte onlar ebedi azap yeri olan cehennemdedirler.yazıklar olsunki dünyalık için ahiretini satanlara yazıklar olsunki müslüman olupta kafiri dost edinenlere.bizler hala türklük kürtlük araplık cerkezlik bosnaklık davasındayız arkadaş adamlar aşmış bunu be istedikleri zaten buydu hala aynı oyuna gelecek kadar saf ve salağız.kendi adıma söyledim fikirlerim kimseyi bağlamaz kimse kalkıpta şimdiden bunlara laf atmasın.kimse benim gibi düşünmeye bilir...
-
Buyuk kiyamet alametlerinden biri olan Hz. Isa (a.s) min tekrar yeryuzune indigi zaman ne olacagina baksin onlar once
dhmm tarafından 13/Eyl/12 10:54 tarihinde düzenlenmiştir -
.... silindi....
candemirhalil tarafından 13/Eyl/12 11:38 tarihinde düzenlenmiştir -
badass bunu yazdıDevilRullz bunu yazdıbadass bunu yazdı
adamlar kendi dinleriylede dalga geciyor. Kendi baskanlarinida alay konusu yapiyorlar. Adamlarda dusunce ozgulugu var. Herkes istedigi herseyi istedigi sekilde paylasabiliyor. Eger adamin dusuncesini duymak istemiyorsan herifin filmini izleme, dergisini okuma.
Bu konu bu kadar basit. Yok peygamberle dalga gecmis yok komik resim cizmis bunlarla ugrasmak sacmalik. Cizse ne olucak, adamin kendine gore bir musteri kitlesi var eger begenmezlerse adamin dergisini almazlar.
Sen hakketen böyle mi düşünüyorsun :) Çizse nolacak demişsin sonuçta adamın inandığı bir din var ve peygamberi ile dalga geçiliyor ve uğraşmak salakça diyorsun? Sen ailenin çıplak resimleri paylaşsak o zaman dergilerde veya karikatürünü çizsek bişi demiyeceksin demek tamam.
Simdi, gercekten olayi ateslendirmek icin mesaj yazdigin belli, rumuzun "seytan yonetir" anlamina geliyor sonra burda bu sekilde konusuyorsun. Yaptigin yorumdada hic bir mantik yok, cevap vermek zaman kaybi.
Ateşlendirmek için yazmadım. Sadece senin annen ile aranda "sevgi" olduğu için birşeyler yapıyorsan o adamlarda inandığı değerler uğruna birşeyler yapıyor. Hakketen verdiğin cevap o kadar saçmaki hala bunu savunuyorsun. Senin yerinde olsam bir daha okur yazdıklarımı susup otururdum.
-
Onu bırakında 11 eylül saldırılarını müslümanların yaptığına inananlar var hala ya.
-
zumsuk bunu yazdı
Osmanlı diyorsunda Osmanlı padişahlarının hiç biri hacca gitmedi. NEden bahsediyorsun.
OSmanlı zamanında okuma yazma oranı (cumhuriyetten önce) %2 idi.
Cumhuriyetten hemen sonra %10 oldu. İlerleyen zamanlarda (1928) %40'lara ulaştı.
Bunu bi kenara geçelim. OSmanlı şöyleydi de böyleydi de. Bu kadar cahil halk varken olur, yönetilir.
Üstüne osmanlı, komünizm, faşizm bitti. Dünya değişiyor, yeni şeyler geliyor ; internet geldi, teknoloji geldi, medya geldi. Komünizm, osmanlı şu bu geçin.
--
2. olarak, HZ. Muhammed, yani inandığınız dinin peygamberi hoşgörülüyken ; siz nasıl insanlara küfür edebiliyorsunz, öldürebiliyorsunuz anlamıyorum!
--
Şimdi gelelim HOŞGÖRÜ (!) dinine ;
Büyük elçi öldürülüyor, hoşgörü dini : 395252_319168951513593_1674195200_n.jpg
PEki din ne diyor, neden yaratılmışız : 301239_319106821519806_923904712_n.jpg
hoşgörü dinin 9/11 saldırılarını unutmuyoruz : 303258_318558174908004_176410926_n.jpg
hoşgörü dini küfür edin diyor , sizin zihniyetinizle inkarcılara yönelik : 558970_242262839204205_752363062_n.jpg
hoşgörü dininden bir tane daha geldi, hem fuhuş, hem sadizm ohh mis : 544693_242255955871560_1204979294_n.jpg
dur dur sadizm demişken kaynar su tehditlerinden geçilmez tabi : 554694_242255052538317_1554983023_n.jpg
------
şimdi neden bunları yayınladım ? birazdan milletin nasıl sinirlenip, galeyana gelip küfürleşeceğini göstermek için. Ben dinsizim. Dinsizliğe laf atıldığında yada "cehennemde yanacaksın kafirrrr" diye bas bas bağırdıklarında sakin olup, gayet güzel cevabını veriyorum. Müslümanların aksine.
Fakat adam öldürme mi dersin, kadınları taşlayarak öldürme mi dersin ne ararsan mevcut. İnsanlık dışı ne ararsan mevcut. Bana ne istediğiniz gibi yaşayın derdim, fakat bir kısımdna sonra devlete ve Türkiye'nin rejimine kastınız var.
Bugün İstanbuld'da 5M migros'ta foursquare 'dan adamlar yazmış mescit yok diye. NAsıl yer ötmüş. Bir diğeri kamil koç namaz için durmuyor diye bıdı bıdı yapıyor. Ankarada bir üniversitede kızın askılısı var diye yazın alınmamıştı derse. Hoca tutucuymuş (tam üniversiteyi ve olayı hatırlayamadım)
Hani İslam hoşgörü diniydi ? hani özgürlüktü şuydu buydu ??? Migrosta mescit yokmuş. Lan cem evi, sinagog, klise yok nolacak şimdi ? Alışveriş mi yapmaya geliyorsun teraviye mi ? Diğer saçmalıklara girmiyorum bile. Saçmalıyor müslümanlar. Gerçekten saçmalıyor ve bu yüzden insanlar tepki gösteriyor.
307724_319040044859817_568525968_n.jpg
Japonya bilimle nasıl kalkındı ?
Hele şuna bakın. Yobaz zihniyet iş başında fakat açıp 2 kitap okumaktan acizler.
557502_318908871539601_722699297_n.jpg
Kadınlar nasılsa inanıyor. Peki duruma tersine çevirsek ve böyle olsaydı inanır mıydınız ?
404064_318324754931346_1284930979_n.jpg
-----
Bize kitapsız diyorlar ya hani ; ben ayda 3 kitap okuyorum. Yobazlar ise hayatları boyunca 3 kitap. Bir taneside arapça. Bari mealini al oku anla. Ne demek istemiş.
Dahası putperest diyorsunuz da gir insanların peygamber sakalına, terliğine falna nasıl taptıklarını gör. Ayağındaki toz olurum v.s. şeklinde.
Şimdi o osmanlı dediğiniz olayada bakalım madem ;
Dur devam edeyim ;
1- Allah isminin putperestlerin inandığı en büyük tanrı olan El-İlah’tan geldiğini,
2- Mısır’da 300 yıl egemen olan Memlük Devletini Arapların esiri olan Türk kölelerin isyan ederek kurduğunu, Yavuz tarafından yıkıldığını,
3- Osmanlı İmparatorluğunda padişah analarının tamamına yakınının Türk olmadığını,
4- Osmanlı padişahlarının hiç birinin Hacca gitmediğini,
5- Fethullah Gülen’in ve Said Nursi’nin hiç evlenmediğini ve hiç sakal bırakmadığını,
6- Said Nursi’nin ilk adının Said Kürdi olduğunu, soyadının Okur olduğunu, (Said Okur)
7- Said Nursi’nin Abdülhamit tarafından tımarhaneye atıldığını,
8- Said Nursi’nin hacca ve cuma namazlarına gitmediğini,
9- Muhammed’in annesinin, babasının, amcasının tek tanrıya inanmadığını, Kur’an’a göre kafir sayıldığını ve ebedi cehennemliklerden olduğunu,
10- Türklerin tarihte en büyük vahşet ve katliamı Araplardan gördüğünü,
Emevi Arapların Türkleri kılıç zoruyla Müslüman yapmak için 70 yıl boyunca savaştığını,
100.000’in üzerinde Türk’ün kesilerekağaçlara asıldığını, onbinlerce kız çocuğun cariye, erkek çocuğun köle yapıldığını,
11- İbrahim’in babasının adının Tevrat’ta Tarah iken, Kur’an’da Azer olarak geçtiğini,
12- 5 vakit namaz, oruç, abdest, hac, zekat, kurban ve sünnet, cennet, cehennem, ahiret, Sırat köprüsü, cin, şeytan vb. inanışların İslam’dan önce de olduğunu,
13- Uhud savaşında Hamza’nın ciğerini söküp çiğneyen Hind’in halife Muaviye’nin annesi olduğunu,
14- Muhammed’in 52 yaşındayken 6 yaşındaki Ayşe ile evlendiğini, Ayşe’nin 9 yaşında iken sokakta oyun oynarken alınıp peygamberle gerdeğe sokulduğunu,
15- Muhammed’in evlatlığı Zeyd’in eşi Zeynep’ten hoşlandığını, Zeyd’den boşanan Zeynep’i de eşleri arasına kattığını,
16- Muhammed’in cariyeleriyle birlikte eş sayısının tam olarak bilinemediği, bilinen isimlerle
toplam hareminin 40’tan fazla olduğunu,
17- Tebbet suresinde beddua edilen Ebu leheb’in asıl adının Abdüluzza olduğunu ve Muhammed’in hem amcası hem de 2 kızının kayınpederi yani dünürü olduğunu,
18- Her namazda okunan Salli ve Barik dualarıyla Allah’tan, yaşamadıkları halde peygamber ve ailesine salat etmesini ve İbrahim peygamber zenginliği vermesinin istendiğini,
19- Putperestlerin de İslam öncesi Hacda tavaf, Arafat’a çıkma,
Safa ve Merve arasında 7 kez gidip-gelme,
Hacerül Esved taşını öpme ve şeytan taşlama yaptığını,
20- Kur’an’da ezan, sünnet, Kabir azabı, Sırat köprüsü, Ramazan ve Kurban bayramı, teravih ve bayram namazı, mehdi ve deccalin yazılı olmadığını,
21- İnsanın çamurdan yaratılış hikayesinin ve tufan efsanesinin Eski uygarlıklarda Sümer, Mısır ve Roma yazıtlarında da geçtiğini...
-----
Madem tanrı geçmişi bugünü ve geleceği biliyor benim ateist olacağımı da biliyordu.Yani tanrı bana seçim hakkı sunmadı.Beni buna zorladı.Bunun için cehennemde yakacak beni.Eğer tercih hakkı sunduysa geleceği bilmiyordu. Benim bir tercihim tüm geleceğimi değiştirecekti. Yani her şeyi bilen tanrınız geleceği göremiyordu.
Sizce hangisi mantıklı.Ben cevap vereyim: tanrı yok herkes istediği görüşü destekler.Bunun için de kimse cehennemde yanmayacak
----
Hepsinin dışında sen akla, rüzgara inanmıyor musun diye saçma sorular oluyor. :İnanıyorum. Çünkü bilimsel olarak ölçülebiliyor. Tanrı'nın varlığı henüz ölçülemedi. Kızılötesi ışınlar bile ölçülürken bir yaratıcının varlığı ??? İlginç.
Yani küfür etmeden, adam öldürmeden bi düşünün. NEden kadınlar erkeğe eşit değil, neden cennet genelev gibi, neden müslümanlar bu halde ?
Bir dakika, dinde sorgulamak yok değil mi ? Olduğu gibi kabul edilmeli. Doğru doğru. Ateist olmanız için, kuranı açıp üstünde düşünmeniz yeter oysaki..
Fiyaskoyla neticelenen III. Haçlı Seferi’nden sonra da; papalar, hıristiyanları doğuya yönlendirmeye ve seferlere katılmaya teşvike devam etti. Nitekim Papa III. Innocentius 1202 yılında halkı, İslâm dünyasına saldırmaya ve Kudüs kentini ele geçirmeye azmettiren yeni bir çağrıda bulundu. Seferi başlatan kişi ise Flandra kontu Baudouin idi.
İlk hedef Mısır’dı. Filistin’in kıyı kentlerine sıkışmış haçlılara ancak Mısır üzerinden yardım ulaşabilir ve Kudüs’ü yeniden ele geçirme hayali gerçekleşebilirdi. Mısır’a sahip olmadan Kudüs’e ulaşmak imkânsızdı. Ayrıca zaten daha önce yapılan seferler karadan, Selçuklu topraklarından Kudüs’e ulaşmanın hem zorluğunu hem de bedelinin ağırlığını ortaya koyuyordu. Bu sebeple deniz yoluyla Mısır’a gitmek için Venedikli denizcilerle anlaşılmıştı. Anlaşmaya göre 85 bin gümüş mark karşılığında 4500 atlı şövalye, 20 bin yaya asker ve 9 bin at bakıcısı gemilerle taşınacak; ayrıca Venedik Devleti de 7 bin asker ve 50 gemi ile sefere katılacaktı.
Ancak Venedikliler, haçlıları Mısır’a götürmek yerine zor durumda olan İstanbul’a yönlendirmek istiyordu. Çünkü zenginliklerinin kaynağı bütünüyle deniz ticaretiydi; Mısır limanlarındaki faaliyetlerinden de çok büyük kazançlar elde ediyorlardı. Oysa Venedik, Bizans’ı ele geçirme fırsatı aramaktaydı.
Bizans, iştah kabartıcı bir durumdaydı. Taht kavgalarından bunalmış, borç içinde yüzmekte, büyük bir karmaşa içindeydi.
Haçlıların sefer için ödemesi gereken parayı toplayamamaları Venediklilerin işini kolaylaştırmıştı. Öte yandan Bizans tahtını ele geçirme mücadelesi veren Aleksios, tahta çıkmasına yardım edilirse, karşılığında hem haçlıları taşıma bedelini ödeyeceğini hem de sefere aktif katkı sağlayacağını söylemekteydi. Bu gelişmeler üzerine seferin yeni rotası Venediklilerin tam da istediği gibi artık İstanbul’du. Böylece IV. Haçlı Seferi doğrudan doğruya Mısır ve Suriye istikametinde bir yol takip edeceğine, Macaristan’daki Zara’yı Venedik nâmına işgal ettikten sonra, Bizans başkenti Konstantinopolis’e yönelmişti.
Nihayet haçlılar, imparator ilân ettikleri yeğen Aleksios’la birlikte Haziran 1203’te İstanbul’a geldiler ve imparatordan tahtı yeğenine bırakmasını talep ettiler. Bu durum kabul edilmeyince haçlılar Haliç surlarından saldırıya geçtiler. Paralı askerlerden oluşan Bizans ordusu haçlılara karşı dayanacak güçten mahrumdu. İmparator, çareyi kaçmakta buldu ve Bizans tahtına hapisten kurtulan babasıyla, yeğen IV. Aleksios oturdu. Ancak baba II. Isaakios ve IV. Aleksios, haçlılara verdikleri taahhütleri yerine getiremiyordu. Bütün baskı ve ısrarlara rağmen İstanbul kilisesi Roma kilisesinin üstünlüğünü kabul etmiyordu. Üstelik haçlılara ödenecek para da temin edilemiyordu.
İşte böylesine hazin bir ortamda haçlıları tüm İstanbul’u resmen işgale yöneltecek bahane, ânî saray darbesi ile gerçekleşti. III. Aleksios’un damadı Murtzuphios, V. Aleksios nâmıyla Bizans tahtını ele geçirmişti.
Bu gelişmeye öfkelenen haçlılar, şehri resmen işgale karar verdiler. Başlangıçta iyi bir direniş gösterilmişti. Hattâ işgal ordu donanmasını yakmak maksadıyla 17 yangın gemisi hazırlanmış, ancak denizcilikte mâhir Venedikliler, bu gemileri Haliç’teki haçlı gemilerine isabet etmeden çengellerle Sarayburnu akıntısına yönlendirerek bertaraf etmişlerdi. Artık Bizans’ın direnci bütünüyle kırılmıştı. Nihayet 12 Nisan 1204 tarihinde şehir kesin olarak haçlıların eline geçti.
İSTANBUL’DAKİ HAÇLI VAHŞETİ
İstanbul artık vahşi yağmalama ve hunharca saldırılarla karşı karşıya kalmıştı.
Lâhitler açılıp mezarlar soyuluyor; kiliseler, manastırlar yağma ediliyordu. Mukaddes kupalarda şarap içen bu kahramanlar, hayvanlarını kiliselerin içine kadar getirtip ganimetleri yüklüyordu. Hattâ rezâlet o kadar ileri gitmişti ki bir fâhişe, Ayasofya’da patriğe ait kürsüye çıkarak burada müstehcen bir şarkı okumaktan ve mâbedin ortasında dans etmekten çekinmemişti. Gözü dönmüş çapulcular şeklinde hareket eden Lâtinler, halkın mal, can ve ırzına tasallutta bulunarak tam bir vahşet sergilemiş, İstanbul halkının belleklerinde yüzyılları aşan çok kötü izler bırakmıştı. Yunanlı tarihçi Nomiku, İstanbul’un yaşadığı vahşeti şu cümlelerle ortaya koyuyor.
“Yıkım korkunç ve tamir edilemez boyutlara varmıştı.
Sanat, bilgelik, ilim ve medeniyet açısından paha biçilemez değerde olan hazineler, o gün, o hıristiyanların hayvanca soğukkanlılıkları ve ölçü tanımaz yağmacılık dürtüleri sonucunda tahrip edilmişler, yok olmuşlardır. Para, altın veya gümüş dışındaki her şey tamamen ve kat‘î bir şekilde yok olup gitmiştir.
Asırlar süren çalışmalar sonucunda yaratılan fikrî eserler, ilim dolu kütüphaneler, dünyaca ünlü sanat eserleri... her şey ama her şey kül olmuş, tahrip edilmiş, ortadan kaldırılmıştır. Ve bu sûretle, medenî insanlık o gün tamir edilemez bir felâket yaşamıştır.
Doğu dünyasının başkenti, imparatorluk Konstantinopolis’i kifâyetsiz ve aşağılık çıkarcıların eline geçmişti.”2
Nomiku ayrıca Lâtinlerin işgalden önce de İstanbul’da büyük yangınlar çıkardıklarını hattâ bu yangın ve kundaklamalardan birisinde Ayasofya yakınlarındaki bir câmiyi kundakladıklarını yanan câmiden yükselen alevlerin İstanbul’da çok büyük bir yangına sebebiyet verdiğini anlatır. Hattâ bu caminin kundaklanması sırasında Ortodoks komşularının da bizzat câminin savunmasında yer aldığını, müslümanlara yardım ettiğini anlatır. Lâtinlerin bu barışı da sabote ettiğini ifade eder.
Haçlı seferleri tarihi yazarı ve koyu bir Katolik olarak tanınan J. F. Michaud bile IV. Haçlı Seferi’ne katılan Lâtinlerin İstanbul’daki işgal ordusunun pervasız tavırlarını;
“Ne kadınların iffetine ne de kiliselerin rûhâniyetine saygı gösteriyorlardı.” diyerek eleştirmiştir.3
İZNİK HAÇLI KRALLIĞI’NIN BİZANS DEVLETİ’Nİ YENİDEN KURMASI
Haçlılar İstanbul’da 57 yıl sürecek Lâtin hâkimiyetini yeni seçtikleri İmparator Baudouin de Flandre ile başlattılar. Yeni patrik, Roma’dan görevlendirilmişti.
Bizans toprakları haçlılar ve Venedikliler arasında âdeta yağmalanmıştı. Ticarî bakımdan önemli Ege kıyı şeridi ve adalar Venedik tarafından denetim altına alındı. Pelepones, Selânik ve Yunanistan’ı da haçlılar ele geçirdi.
Öte yandan İstanbul’dan kaçmak zorunda kalan Bizans prensleri de Epiros ve İznik bölgesinde küçük hıristiyan despotlukları kurmayı başardılar. Komnanos sülâlesi prensleri tarafından da Trabzon’da Rum Pontus Devleti kuruldu ve Fatih’in 1461 yılındaki seferine kadar yaşadı. İstanbul halkı hiçbir zaman Lâtin hâkimiyetini benimsemedi. Nihayet İznik Bizans prensliği 1261 yılında Lâtinlerin kötü yönetimine son vererek İstanbul’da tekrar Bizans hâkimiyetini tesis etti.
IV. Haçlı Seferi; seferlerin dînî hedeflerden çok uzaklaştığını, basit ticarî kâr ve menfaat sağlama ekseninde geliştiğini göstermişti. Bu sefer sırasında ve işgal yıllarında İstanbul halkına revâ görülen insanlık dışı muamele, hıristiyanlar arası birlik fikrini temelinden sarstı. Öte yandan bu durum Türklerin batıya ilerleme emelini kolaylaştırdı. Bu seferin başka bir özelliği de İslâm dünyasına herhangi bir olumsuz etkisinin olmamasıydı.
_______________
1 Niketas Khoniates, IV. Haçlı Seferi İstanbul’u Yağmalarken; Altay ÜNALTAY; Doğu-Batı ve İlâhî Adâlet.
2 H. A. Nomiku, Haçlı Seferleri, s. 54, İletişim.
3 Sosyoloji Yıllığı, Kitap 12, Semayi EYİCE’ye Saygı, Kızılelma Yayınları, s. 318. -
glaurung bunu yazdıemreslmn bunu yazdı
Şu konuda yazan iki arkadaş var. Bu tarz konular açıldığında ikiside sürekli aynı zırvalıkları söyleyip millete saldırıyorlar. Bildiğin kuduz köpek
gibi saldırıyorlar. Küfretmiyorum neyse. Karşısındaki adam bir cevap veriyor yok soktular yok siktiler... Seviyesizlikten başka birşey değil.
Bildiğim kadarıyla tbt'de kişilerin inançlarına saldırıda bulunmak ban sebebiydi. Yada ben yanlış hatırlıyorum.
3. sınıf ceza uygalınıyormuş. Baktım şimdi.
Yakışmıyor bu adamlar bu güzel ortama.
neyin ban sebebi olup neyin olmadığını bilecek kapasiteye sahibiz, biz burda bu konuları bazen küfürleşerek de olsa birbirimizle paylaşır fikir alışverişinde bulunuruz, birileri de her zaman çıkar işte bu burda ban sebeblik konuşma yapmış, örtmenim osman saçımı çekti, şu burda hakaret etmiş, çok da rahatsız oluyorsan/oluyorsanız zaten banlanırım ve bir daha daha dikkatli olurum, nedir bu kaşıntı ?
birader sen doğru düzgün konuşmuyorsun . saldırıyorsun. biz zumsuk'un yazdıklarına bak birde senin yazdıklarına. sen istediğini yazmakta özgür olduğun gibi bende burda istediğimi yazarım. inan yaptığın şu kaşıntı maşıntı klavye delikanlılığına gülüyorum :) Ben senin savunduğun şeyden rahatsız olmuyorum. Senin bunu savunma tarzından rahatsız oluyorum. Sen hakaret ediyorsun insanların inançlarına. Küçük düşürmeye çalışıyorsun. Yanlışı doğruyu göstermiyorsun.
neyse edit. adama derken ben banlan mıyım.
Easx tarafından 13/Eyl/12 13:47 tarihinde düzenlenmiştir -
Müslümanların bilim ve ilim adına birşey yapmadılar diyenlere gelsin;
01 –
Akşemseddin: Pasteur ’dan 400 sene önce mikrobu bulmuştur
02 – Ali Kuşçu: Büyük astronomi bilgini. İlk defa ayın şekillerini anlatan kitabı yazmıştır.
03 –Ebul-Vefa: Trigonometri’de tanjant,cotanjant,sekant,kosek ant ’ı bulan büyük alimdir
04 – Biruni: İlk defa dünyanın döndüğünü ispat etmiştir.
05 –Ebu Kamil Şü’ca: Avrupaya matematiği öğretmiştir.
06 – Ebu Ma’şer: Med-Cezir (Gel-Git) olayını ilk o bulmuştur.
07 –Battani: Dünyanın en büyük kaşifidir. Trigonometrinin kaşifidir
08 – Cabir Bin Hayyan: Atom bombası fikrinin babası ve kimya biliminin atası büyük alim
09 –Cezeri: 8 asır önce otomatik sistemin kurucusu ve bilgisayarın babasıdır
10 – Demiri: Avrupalılardan 400 sene önce zooloji ansiklopedisini yazmıştır.
11 –Farabi: Ses olayını ilk defa fiziki yönden açıklamıştır.Sesin fiziki izahını ilk defa o yapmıştır
12 – Gıyasüddin Cemşid: Matematikte ondalık kesir sistemini ilk o bulmuştur.
13 –İbn Cessar: Cüzzamın sebebini ve tedavisini 900 sene önce açıklamıştır
14 – İbn Hatip: Vebanın bulaşıcı bir hastalık olduğunu ilmi yoldan açıklamıştır
15 –İbn Firnas: Wright kardeşlerden bin sene önce ilk uçağı yapıp uçmayı gerçekleştirdi.
16 – İbn Karaka: 900 sene önce harika bir torna tezgahı yapmıştır
17 –İbni türk: Cebirin temelini atan bilginlerdendir
18 – İdrisi: Yedi asır önce bugünkü ne çok benzeyen dünya haritası çizmiştir
19 –İbni Sina: Eserleri Avrupa üniversitesinde 600 sene ders kitabı olarak okutmuştur. Tıbbın babasıdır. AVRUPA ya göre adı AVICENNA’dır.
20 – Kadızade Rumi: yaşadığı asrın en büyük matematik ve astronomi bilginidir. Fizik kurallarını astronomiye uyarlamıştır
21 –Kambur Vesim: verem mikrobunu R.Koch’tan 150 sene önce keşfetmiştir
22 – İbnünnefis: avrupalılardan üç asır önce küçük kan dolaşımını keşfetmiştir
23 –Piri Reis: 400 sene önce bugünküne en yakın dünya haritasını çizmiştir.
24 – Ömer hayyam: Cebiri oluşturandır. İlk defa o bulmuştur25 – İlk kağıt fabrikasını kuran alim İbni Fazıl
26 – İlk kağıt fabrikasını kuran alim İbni Fazıl27 – Kızamık ve çiçek hastalığını keşfeden; alim Razi
28 – Mikrobu ilk tanımlayan alim Akşemseddin29 – Cüzzamı bulan alim ... İbni Cessar
30 – Vebanın bulaşıcı olduğunu bulan alim İbni Hatip31 – Verem mikrobunu bulan alim Kambur Vesîm
32 – Retina tabakasını bulan alim İbni • Rüşd33 – İ lk göz ameliyatını yapan alim Ammar
34 – İ lk kanser ameliyatını yapan alim Ali bin Abbas35 – Küçük kan dolaşımını bulan alim İbnünnefis 36 – İ lk Tabipler odası başkanı Ali bin Rıdvan 37 – Sıfırı ilk kullanan alim Harizmi
38 – Trigonometriyi ilk bulan alim Battani39 – Tanjant, kotanjant ve kosekantı ilk kullanan alim Ebul Vefa
40 – Trigonometri kitabını yazan alim Nasiruddin Tusi41 – İlk trigonometrik dönüşüm formülünü bulan alim İbni Yunus
42 – Binom formülünü ilk bulan alim Ömer Hayyam43 – İlk difransiyel kitabını yazan alim. Sabit bin Kurra
44 –Ondalık kesiri ilk bulan alim Gıyaseddin Cemşid45 –İlk usturlabı yapan alim Zerkali
46 –Dünyanın döndüğünü keşfeden ilk alim Biruni47 –Dünyanın çevresini ilk ölçen alim Musa kardeşler
48 –Güneşin yüzündeki lekeleri ilk bulan alim Fergani49 –Yıldızların yer ve açıklıklarını ölçen ve ilk cetveli geliştiren alim Cabir bin Eflah
50 –İlk otomatik kontrol sistemleri tasarlayan alim Ahmet bin Musa51 –Sibernetiği ilk kuran alim. İsmail-El Gezeri
52 –İlk optik temellerini koyan alim İbni Heysem53 –Sesin fiziki açıklamasını ilk yapan alim Farabi
54 –İlk torna tezgahını yapan alim İbni Karara55 –Kanatlarla uçan ilk alim Hazerfen Ahmed Çelebi
56 –İlk uçağı yapan alim Ebu Firnas57 –Yer çekimini ilk bulan alim Razi
58 –Sarkaçlı saati ilk yapan alim İbni Yunus59 –Maddelerin özgül ağırlığını ilk hesaplayan alim Hazini
60 –Atomun parçalanabileceğim ilk bulan alim Cabir bin Hayyan61 –Gök kuşağını ilk açıklayan alim Kutbettin Şirazi
62 –İlk kimya laboratuarını kuran alim. Cabir63 –Saf alkolü ilk elde eden alim Razi
64 –Fosforu ilk bulan alim Beşir65 –Havan topunu ilk bulan alim Fatih Sultan Mehmed
66 –İlk kıta seyahatnamesini yazan alim İbni Battuta67 –İlk dünya haritasını çizen alim Mürsiyeli İbrahim
68 –İlk ecza kitabını yazan alim İbni Baytar -
Çağatay haklısındır..
Fakat islam dünyası nasıl bu kadar karanlığa gömüldü..
Demek ki bunlardan yüz kat fazla zalim ve beyinsiz yetiştirmiş islam dünyası..