Forum
Aktif konular
Üyeler
Kurallar
Arama
Sizce Nükleer Santral Kurulmalı Mı ? Sizce Nükleer Santral Kurulmalı Mı ?
-
yenilenebilir enerji kaynakları var olum ya nükleerr çözüm degıl patlarsa o santral hepımız çükü tutarız :|
-
Yanıbaşımızda yunanistan adaların bütün enerjisini rüzgar enerjisiyle üretiyor...
her tarafta sular akıyor, rüzgar akıyor, günay ışıldıyor, ama bizim lise mezunu, ne dediğini bilmez, ne ettiğini bilmez, resmen göbeğini kaşıyan adam mantalitesindeki yurttaşlarımız "tabi tabi kurulsun iyidir" tarzında bir görüşü öneriyorlar...
Gelişmiş ülkelerde, isvecde, amerikada, kanadada, birleşik krallıklarda en son ne zaman nükleer santral kurulduğunu araştırdınız mı hiç?
Yoksa nükleer enerji gerekli öngörüsünü ortaokul fizik bilginizlemi söylüyorsunuz???
Gelişmiş ülkelerin, binlerce yetişmiş mühendisi var iken, örneğin en abdnin en son 90lı yıllarda bir nükleer santrali devreye soktuğunu o zamandan bu zamana nükleer enerji santrallerinin kurulmasını istemediğini biliyor musunuz?
yada danimarkanın, italyanın, avusturyanın, ellerindeki nükleer santralleri tamamen kapattığını, ve bunun atıklarını ülkeden uzaklaştırmak için hala bir çözüm yolu aradığını biliyor musunuz?
Dünyadaki en büyük sorunlardan birisinin, nükleer santrallerden cıkan atıkların ne olacağı konusu olduğunu biliyormusunuz???
Ülkelerin bu santrallerden cıkan atıkları 3. dünya ülkelerine satmak için servetler harcadığını biliyormusunuz?
yetişmiş o kadar mühendis varken bile yüzlerce irili ufaklı nükleer kazanın meydana geldiği rusyanı- abdnin bile bu kazalarda bircok tehlike ve badire atlatmasına rağmen, elimizde olmayan uzmanlarla bu işin en ufak bir kazada ülkenin yarısına mal olacağını biliyor musunuz?
bilmesenizde konuşun yahu, gereklidir santral yapmalı...
Sadece şunu okuyun...
Santralde gönüllü olarak çalışanların çoğu, büyük acılar çekerek öldü. Patlamanın ilk saatlerinde göreve çağırılan itfaiye erlerinin vücutlarında radyasyon yanıkları baş gösterdi. Ağızlarında, dillerinde küçük yaralar açıldı ve yaralar tüm vücutlarına yayıldı. Birçoğu iki hafta içinde öldü; çinko kaplı tabutların içine konarak kalın beton mezarlara gömüldüler.
Bu korkunç kazaya rağmen Çernobil kapatılmadı ve faaliyetini sürdürdü. Ama bu uygulama, beraberinde birtakım kazalar getirdi. 1991 yılında 2 numaralı reaktörde yangın çıktı. 2000 Temmuz'unda yoğun yağışlar sonucunda 3 numaralı reaktörü su basınca, yetkililer bu bölümü tamamen kapattılar.
Birimlerin kapatılmasına rağmen, Çernobil'de güvenliğin sağlanması için sürekli bir mühendis ordusunun varlığı gerekliydi. Birimlerin kaplanmasında 250.000 ton beton kullanıldı. Böylece, 180 tonluk yüksek radyoaktivite içeren yakıt kapatılmış oldu. Şimdi, bu betonun yüzde 10'luk bölümü çatlaklarla dolu.
Çatlaklardan sızan yağmur suları, boruların dayanıksızlığı, yeni bir facianın habercisi sayılıyor. Yeni bir çevre katliamına yol açılmaması için yeni bir lahit gerekiyor. Ancak bunun maliyeti 650 trilyon TL... Uluslararası bir soruna dönüştüğünden, batılı devletlerin de 2007 yılına kadar bakım ve onarım eksiklerini gidermeye gönüllü oldukları biliniyor.
-
hocam yanlış hatırlamıyorsam atıklar okyanus tabanında özel kaplarda tutularak depolanıyor discovery channelde izlemiştim... şimdi gelelim neden deniz kenarına yapıldığına... bunun tek bir sebebi vardır o da maliyeti azaltmaktır! maliyet nedir peki? o da nükleer santralin soğumasını sağlamak için ellerinde hazır bulunan deniz suyunu kullanmaktır. şimdi bunun iyi yanı ne kötü yanı ne ona bakalım... iyi yanı deniz suyunu kullandığınız için maliyet azalıyor ancak kötü yanı soğutmadan denize tekrar verildiği için çevrede yaşam bitiyor... tabi ormanların katledilmesi fln var ama bunun yanında yeni teknolojileri de beraberinde getirir. ben bu işlerden anlayan biri değilim yararlarının ve zararlarının çok iyi hesaplanıp en ince detayına kadar hesaplanıp öyle karar verilmesinden yanayım...
-
nükleeri salla
dün nasyonel coğrafyada bi belgesel izledim jeotermal enerjiyle ilgili
müthiş bişe, caponya falan almış başını yürümüş zaten
sora nette araştırdım , garip bi şekilde bizimkilerde üzerine eğilmişler bu olayın
hatta dünya sıralamasında ii biyerdeyiz
ama teşvik edilmesi lazım izlediğime göre baya ii
sorun yerin altına bilmem kaç bin km derine boruyla giriyosunuz, delmek baya vakit alıo ve masraflı falan
ama ona yönelik olarak da bazı icatlar gösterdi
güzel iş hoşuma gitti , keşke jeotermal falan okusaydım :)
gerçi öle bi bölüm okusayıdm dalga geçerlerdi bu memlekette hamama tellak mı oalcan die :D
http://www.jeotermaldernegi.org.tr/
-
NÜKLEER SANTRALE HAYIR.... sinop gibi cennet bir toprak parcasına boyle bır santral kesınlıkle kurulmamalıdır neden dersek dunyanın en gelısmıs ulkelerı bile bu nükleer santrali terk ediyolar ABD sinden tutun ALMANYASINA kadar neden mi? çünkü onlarda insan sağlıgı herseyden once gelır bunun acı tecrubelerıde yasandı ÇERNOBİL.. diyelimki kuruldu en ufak hata bile sinopu haritadan siler mantıksal olarak kardeşim elektrik mi üretmek istiyorsun rüzgar santralleri.... temiz ve yenilenebilir bir enerji kaynadı çanakkale türkiyenin rüzgar türbinü ile elektrik üretimine en musayit bölgesi ve bunu için enerji bakanlıgına 12700 ü askın rüzgar ile elektrik üretmek için talep var sirketler bazında bu kadar basit ve saglıklı bir yöntem varken neden bizi yönetenler böle biseye basvuruyor akıl sır erdirmek mümkün degil insan saglıgı bu kadar ucuzmu en ufak hatada sinopun haritadan yok olusunu izleriz uyumayalım arkadaslar nükler santralin kurulusunda ve bakımında harcanacak milyondolarları nükleere degil yenilenebilir insan saglıgını tehdit etmeyen enerji kaynaklarına harcayalım insan saglıgı herseyden once gelir NÜKLEERE HAYIR .....
-
Türkiye'de enerji sorunun çözümü olarak gösterilen nükleer santrallerin ne gibi avantajı ve dezavantajı vardır?
Bu tip santrallerde yaşanan tek kaza Çernobil değildir. Sadece Çernobil örneğini incelemeniz bile dosyayı kapatmanız için yeter şart olmalıdır. Ülkemiz gibi önemli deprem kuşağında yer alan Japonya‘daki dünyanın en büyük nükleer santrali Kashiwazaki Kariwa‘da Temmuz 2007‘de meydana gelen depremler sonucunda; yangın çıktı, nükleer sızıntı oluştu, radyoaktif radyasyona maruz kalan soğutma suyu denize karıştı. Mayıs 2008‘de Çin‘de deprem sonrası meydana gelebilecek nükleer sızıntı tehlikesi baş gösterdi. Depremden sonra, 15 radyoaktif maddenin teknisyenlerin hala giremediği yıkıntıların altında gömülü olduğu açıklandı.
Nükleer santrallerde sadece depremler nedeniyle tehdit ortaya çıkmıyor. Nükleer tesisler faaliyetleri süresince de tehlike saçıyorlar. Fransız nükleer güvenlik ajansı ASN, 7 Temmuz 2008 tarihinde Triscastin nükleer tesisinde, uranyum içeren 30 metreküplük bir sıvının yayıldığını doğruladı. Nehirler kirletildi, sudaki radyoaktivite düzeyi standartlardan bin kat daha fazlaya çıktı. Suyun kullanımı yasaklandı.
Bu son sızıntı da göstermiştir ki, nükleer santrallerin güvenli olduğu söylemi inandırıcı olmaktan uzaktır. Nükleer santrallerin yöre halkı başta olmak üzere tüm çevre için ne derecede ciddi riskler taşıdığı bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Diğer taraftan Türkiye kendi nükleer atıkları yanı sıra başka ülkelerin de atık deposu olma tehdidiyle karşı karşıya bulunuyor. Dünyanın birçok ülkesinde ilk yatırım ve işletim maliyetleri çok yüksek, 35-40 yıllık ekonomik ömürleri boyunca sıkça arıza ve güvenlik sorunları yaşayan, atık sorunlarına çözüm bulunamayan bu pahalı enerji üretiminden vazgeçerken Türkiye‘de nükleer santral kurulamaz.
-
Şunuda okuyun bi :
Bu rakam toplam dünya elektrik enerji üretiminin yüzde 18'ine eşit. Ancak santraller bu üretimi yaparken diğer yandan da her yıl toplam 12 bin ton nükleer atık üretiyor. Bu atıkların tam olarak nerede depolanacakları ise tam bir bilmece. Zira başta Avrupalı ülkeler olmak üzere birçok devlet kendi topraklarında nükleer atık depolamak istemiyor. Bunun nedeni ise nükleer atıkların etrafa yaydıkları radyasyonun çok ölümcül olması ve bir felaketin yaşanmaması için atıkların uzun yıllar büyük bir dikkatle saklanmasının gerekmesi.
Etkisi 293 bin yıl sürüyor
Tuzla ile başa çıkamayan Türkiye, 300 yıl nükleer atıkları kontrol edecek! Tuzla'da yaşanan kimyasal atık olayı akıllarda yeni bir soru yarattı: Henüz kimyasal atık sorununu dahi kontrol edemeyen Türkiye nükleer atık problemini nasıl çözecek?
Nükleer atıklarla ilgili en büyük sorun ise atıkların çevreye çok uzun yıllar aralıksız olarak radyasyon yaymaları. Örneğin, nükleer atık içerisinde bulunan Plutonyum 239 adındaki izotopun ışıma gücünün yüzde 100'den yüzde 99'a düşmesi için 24 bin 400 yıl geçmesi gerekiyor. Bu izotopun radyasyon yaymaması için ise toplam 292 bin 800 yılın geçmesi gerekli. Son rakamlar ortalama bir nükleer santralin yaklaşık 3-5 milyar dolara mal olduğunu gösteriyor. Böyle bir santral yılda yaklaşık 11 milyar kilovattsaat enerji üretiyor.
Diğer yandan aynı santral yılda ortalama 60 metreküp radyoaktif atık açığa çıkarıyor. Atıkların ortadan kaldırılması ise ortalama 38 milyon Euro'ya mal oluyor. Bu teknolojiyi kullanan ülkeler atıkları 70 dereceye varan yüksek ısıları nedeniyle önce santral yakınlarında bulunan soğuk su havuzlarında 'dinlendiriliyor'. Bu dinlendirme 5 yıl sürüyor. Ardından ara depolama safhası başlıyor. Soğuyan radyoaktif maddeler toprak altına gömülmeden önce ışıma oranı düşmesi için genellikle toprak üzerinde bulunan 'ara depolarda' yaklaşık 30 yıl daha bekletiliyor. -
Rene hocam dediğine katılaraktan sunları dıyorum..
devir artık makine devridir..bence nükler enerjilerden enerji kaynaklarından cok bilime önem verilmeli..
nanoteknoloji biliminin ülkemizde geliştirilmesi sağlanmalıdır..cağımız artık endüstri çağı değil nanoteknoloji veya bilgisayar çağıdır.. :) gereksiz bir durum bu rüzgar enerjisi veya güneş panelleri ile enerjide sağlanabilir jeotermal enerji neyimize yetmez:P
-
Arkadaşlar bu konuya bir baska noktadan daha değinmek gerekirse dikkatinizi çekerim bu nükleer santral konusunda bizi başta ABD ALMANYA FRANSA RUSYA olsun hepsi destekliyor neden mi çünkü onlar tecrübeli su anda bu nükleer santralleri terk etmek için uğrasıyolar Türkiye ye nükleer kurulması hepsinin işine gelir çünkü bizim nükleeri kaldırabilcek teknik ve donanıma sahip olmadıgımızı biliyorlar ve bunun sonuclarınıda biliyorlar alın size TEK KURSUN ATMADAN EN UFAK HATADA TÜRKİYENİN BÜYÜK BİR KISMINI HARİTADAN SİLMEK onla kalsa iyi çernobili herkez bilir kaç sene önce yasanmıs felaket su an hala kardenizin büyük bir bölümü neden ölüyor KANSER = SEBEP = ÇERNOBİLİN yıllardır süren etkileri kısacası bu nükleer büyük bir bela ve en ufak hata büyük felaketlere yol acıcak türkiye elektrik üretiyim derken bi 100 yıl geriye döncek bu yüzden arkadaslar gelecegimiz için bu konuya karsı cıkalım ve elimizden ne geliyosa yapalım bu zihniyetlere gelecegimizi karartırmayalım nükleere hayır herkez mail yoluyla olsun dilekceyle olsun tepkimizi koyalım toplumu bılınçlendirelim NÜKLEERE HAYIR.....
-
rene hoca konuya ideal olarak açıklama getirmiş zaten,bende maliyetten bahsedeyim.
Kaldıki Türkiye 'nin en son ''nükleer santralden enerji üretimi '' hususunda aldığı maliyet teklifi bugün Türkiye'nin kömürden elde ettiği enerji maliyet fiyatından çok çok yüksektir.
Ntv de bu proje hakkında uzmanların katımıyla birlikte 1 tartışma ortamı oluşturuldu ve hepsi nükleer enerji maliyetlerini şuan Türkiye için faydalı olmayacağını belirttiler.
Projenin risklerinden rene'nin bahsettiği anektotları tekrarlamak istemem.
Ama maliyet konusunda TTnet politikasından farkı yok bu alış-verişin.
Kısayol
Şikayet
Özel Mesaj
Alıntı yap
Cevapla