Amerika Başkanını Nasıl Seçti
-
Arkadaşlar, bilindiği üzere Amerika'da başkanlık seçimleri sonuçlandı ve kazanan belli oldu.
Amerika haricin de tüm Dünya'ya da hayırlı olmasını temenni ederim.
Üstün de durmak istediğim konu bu değildir. Oylamanın yapılış sistemi dikkatimi çekti. İnsanlar her yer de her şekilde oy kullanabiliyorlar. Eczanede, eğlence merkezlerinde, kuaförde, fotoğraf göremedim ama restroomlarda kullanılmışsa da şaşırmam. Özellikle dini yerler de kullanılan oylar dikkatimi çekti. Seküler düzenin hakim olduğu bir ülke de böyle bir olay gerçekleşirken acaba ülkemiz gündeminde de olan seçimlerde de dini mabetlerde oylama kabul edilmiş olsa, nasıl tartışmalar olabilirdi? Şunuda belirtmek istiyorum; Türkiye'de Amerika'daki gibi oylama sisteminin olması pek mümkün ve mantıklı değil, (sadece merak) olsa idi neler olabilir idi sorusuna verilecek cevaplarınız için konuyu açıyorum.
Fotoğraflara bakmak isteyenler için de linki ekliyorum.
http://fotoanaliz.hurriyet.com.tr/galeridetay.aspx?cid=62261&rid=4369&p=1&hid=21867796
-
Amerikanın seçim sistemi çok acayip tam katakuli, Türkiyede olmaz zaten eyalet sistemi gerek onun için. Sen oyunu direk partiye ya da lidere vermiyorsun seçiciler meclisine veriyorsun, bu yüzden fazladan oy alıp kaybedenler var.
-
sörf tahtasıyla oy vermeye gelen var ya :D:D
-
VBDream bunu yazdı
Amerikanın seçim sistemi çok acayip tam katakuli, Türkiyede olmaz zaten eyalet sistemi gerek onun için. Sen oyunu direk partiye ya da lidere vermiyorsun seçiciler meclisine veriyorsun, bu yüzden fazladan oy alıp kaybedenler var.
Şunuda belirtmek istiyorum; Türkiye'de Amerika'daki gibi oylama sisteminin olması pek mümkün ve mantıklı değil, (sadece merak) olsa idi neler olabilir idi sorusuna verilecek cevaplarınız için konuyu açıyorum.
Burada dediklerinizi belirtmeye çalıştım. Sorumun iyi anlaşılması adına özet ile tekrarlamak isterim.
Oylarının kullanıldığı mekanlar dikkatimi çekti, bizde de aynı mekanlarda oy kullanılmak istense propagan da olup konu nerelere kadar çekilebilirdi? Vakıf, sivil toplum kuruluşların da vs.. oy kullanılsın isteyen bir sistemin tartışılması bu ülkede mümkün müdür?
-
recluse bunu yazdıVBDream bunu yazdı
Amerikanın seçim sistemi çok acayip tam katakuli, Türkiyede olmaz zaten eyalet sistemi gerek onun için. Sen oyunu direk partiye ya da lidere vermiyorsun seçiciler meclisine veriyorsun, bu yüzden fazladan oy alıp kaybedenler var.
Şunuda belirtmek istiyorum; Türkiye'de Amerika'daki gibi oylama sisteminin olması pek mümkün ve mantıklı değil, (sadece merak) olsa idi neler olabilir idi sorusuna verilecek cevaplarınız için konuyu açıyorum.
Burada dediklerinizi belirtmeye çalıştım. Sorumun iyi anlaşılması adına özet ile tekrarlamak isterim.
Oylarının kullanıldığı mekanlar dikkatimi çekti, bizde de aynı mekanlarda oy kullanılmak istense propagan da olup konu nerelere kadar çekilebilirdi? Vakıf, sivil toplum kuruluşların da vs.. oy kullanılsın isteyen bir sistemin tartışılması bu ülkede mümkün müdür?
o zaman soruna cevap verelim, hiç bir şey olmaz, hatta oyları değiştiriyoruz deselerde olmaz çünkü artık çoğunluk sürüyü oluşturdular sürü nereye güdülürse oraya gidiyor ne denirse "Emrin, Yaparım" diyor, sıkıntı olmaz yani.
-
-
Hocam bizde nasıl cemaat var adamlarda da öyle gruplar var. Yönlendiriyorlar. Senin yerine BEN karar veririm diyorlar. Biraz da para. Oh ne güzel. Ha sende yapar mıydın diyeceksin. Evet yapardım. Paramı alır gerisine karışmazdım. Çünki ben yapmasamda yine Obama seçilmiş olacaktı çünki :)
Yani böyle cemaatler olmasa bile adamlar prof. Beyinleri nasıl kontrole alacaklarını biliyorlar tam olmasada. 2001 de savaşa geneli karşı çıkarken %60 oy aldı bu adamlar. Filmler vs sayesinde. Düşün yani beyin yıkamak bu derece kolay. İnsan salak bir varlık :D
-
Kutengri bunu yazdı
Ahahahaaha bunlar daha da betermis ailecek firildak
-
amerikada cok basit siyaset var. secim gunu oldugu dun hic hissedilmedi burda. tatil de degildi. herkes isinde gucunde idi.
burada fanatik particiler yok etrafta. saga sola bayrak, reklam vs. asmak da yok.
bizde olsa butun gun tatil olur. hangisi iyidir bilemeyecegim tabi.
-
Yılmaz Özdil: Kurabiye
06 Kasım 2012
Beyaz un’dan yapılıyor, yüklü miktarda tereyağı ve margarin konuyor, neredeyse un kadar beyaz ve esmer şeker ilave ediliyor, beyaz-siyah ve naneli çikolata parçacıklarıyla, kıyılmış ceviz katılıyor… Obama bu.
Yulaf’tan yapılıyor, öbürüne nazaran daha az tereyağı, daha çok şeker konuyor, çikolata parçacıklarının yanı sıra renkli çikolata bonibonları katılıyor, ayrıca, mısır şurubu ve fıstık ezmesi ilave ediliyor… Romney bu.Netice?
Kılpayı Obama kazandı!Çünkü… Amerikan kadın dergisi Family Circle, 20 senedir her başkanlık seçimi öncesinde, first lady adaylarına “kurabiye” yaptırıyor, tarifleri internet sitesinde yayınlayıp, oylamaya sunuyor, 20 senedir hiç sekmiyor, hangi first lady’nin tarifi daha lezzetli bulunduysa, Beyaz Saray’a o gidiyor.
1992’de mesela, Hillary Clinton’ın yulaflı çikolatalı kurabiyesi, Barbara Bush’un klasik sütlü çikolatalı kurabiyesini yenmişti. 1996’da, Hillary Clinton bu sefer, Elizabeth Dole’un fındıklı kurabiyesiyle karşı karşıya geldi, gene yulaflı çikolatalıyla, şekerini biraz azaltarak, gene açık farkla kazanmayı başardı. 2000 senesinde, Laura Bush’la Tipper Gore kapıştı. Kayınvalidesi Barbara Bush’un klasik sütlü çikolata hezimetini unutmayan Laura Bush, tarifi komple değiştirdi, tarçınlı, hindistancevizli, kovboy kurabiyesi yaptı. Tipper Gore, zencefilli’yle karşılık verdi, ancak, çocuklar beğenmediği için, yenilgiden kurtulamadı. 2004’e gelindiğinde, Laura Bush’un rakibi Teresa Kerry’di. Laura Bush, kayınvalidesi Barbara Bush’a nispet yaparcasına, Hillary Clinton’ın yulaflı çikolatalı tarifini pişirdi, sadece küçük parçacıklar yerine, iri iri çikolatalar koymuştu. Teresa Kerry ise, kuş kondurmaya çalıştı, karanfilli, tarçınlı, kuru üzümlü, cevizli, fıstıklı kurabiye icat etti, özgündü, görüntü gayet iyiydi ama, maalesef lezzetten kaybetti.
2008’de, kurabiye kriteri ilk kez yanıldı… Daha doğrusu, yanıldı zannedildi. Michelle Obama, açılım yapıp, limonlu portakallı acıbadem likörlü kurabiye pişirmişti. Cindy McCain ise, yulaflı, karamelize esmer şekerli’yle ahaliye parmaklarını yedirerek, âdeta ezip geçmişti. Bu sonuca göre, Barack Obama kaybedecek, John McCain başkan seçilecekti. Gel gör ki, Cindy McCain’in bu tarifi ünlü bir çikolatalı tatlı üreticisinden arakladığı ortaya çıktı iyi mi… Cindy McCain, taklit etmedim, iftira atıyorlar, belki birazcık esinlenmiş olabilirim filan dedi ama, kimse yemedi. Üstelik, gazeteler biraz kurcalayınca, daha önce de, meşhur bir Brezilya tatlısını zimmetine geçirip, çocuklarım bayılıyor, anneannemin tarifi diye eşe-dosta kakalamaya çalıştığı anlaşıldı. Bilahare çıkıp, herkesten özür diledi ama, çoktan iş işten geçmişti.
Böylece, o güne kadar kadın seçmenlerin gözüne girmek için pişirilen… Alt tarafı halkla ilişkiler faaliyeti zannedilen kurabiye kriteri’nin, memleket yönetimi’nde nasıl büyük bir faktör olduğu idrak edildi. Lezzet, anca dürüstlük ve samimiyet’le mümkün olabilirdi. Kurabiyeyi bile yalanla-dolanla yapan, memlekete neler yapmazdı.
Ve 2012…
Michelle Obama, kolesterol bombasıyla, Ann Romney, glikoz patlamasıyla yarıştı. Oylama, eşlerinin kamuoyu anketleri gibi başabaş sonuçlandı. Michelle Obama, sadece bikaç oy farkla, kılpayı önde bitirdi.Demem o ki..
Güle oynaya, seçim yapıyorlar, “damak tadı”yla yarışıyorlar.
Bizimkiler gibi, kırıp dökerek, hakaretin küfürün bini bi para, palavra gırla…
Kabak tadı vermiyorlar! -
Amerikan başkanlığına değil Obama'yı, eşşeği koysan Amerikanın sömürü politikası değişmez.