




Nükleer Enerji Teknolojisi İle İlgili Ne Düşünüyorsunuz?
-
sniperscope bunu yazdı:
-----------------------------
Soru : Nukleer enerjiye kim karsi cikar?
Cevap : Akli olan kimse karsi cikmaz.
Peki nedir bu yaygara? Kisaca HES leri kurup isleten sirketlerin gelirlerinin azalacagi korkusuyla basinda bir takim satilik kopeklere yedirdikleri paralar vasitasiyla insanlari karsi cikmaya zorluyor.
HES ler sanildigi kadar doga dostu falan degildir. Bir kere milyonlarca ton beton ve celik kullanacaksiniz, Daha sonra baraj golu yukseldikce cevresindeki doga yi da sular altinda birakarak dogal yasami ve bitki ortusunun anasini bellemektedir.
Turkiye de Elektrik ne kadar bilmiyorum ama burada evdeki herseyimiz elektrikle, aydinlatma, isinma, yemek falan hersey elektrikle calisiyor. Aylik gelen elektrik faturasi 50tl birsey ki benim maasimin (tl ile yazarsak) yaklasik 120 de 1 ine tekabul ediyor.
Turkiye de asgari ucret 600tl diyelim, aylik 4tl ye butun ihtiyaclarinizi karsilamak istemezmisiniz?
Cevap evet ise o zaman nukleer enerji en dogru olanidir.
Kaldiki Ruzgar enerjisi, ruzgar olmadigi zaman atil bir yatirimdir.
Dalga enerjisi, Turkiye deki en buyuk dalga boyu yarim metreyi gecmez. Avustralya olsaydik o zaman amenna, avustralya da deniz her mevsim dalgalidir.
Komur ile elektrik uretimi baslibasina sorun. Elektrik uretmek icin kac milyon ton komur yakiliyor, beki bu kadar komurden cikan Karbondioksit nereye gidiyor? Komurun kulleri ne oluyor? Madenden komur nasil oraya geliyor. Hepsi ayri bir sorun.
Turkiye, cahil, bilgisiz, serefsiz, o... cocugu politikacilar yuzunden herseyde oldugu gibi nukleer enerjide de zamanin diyemiyorum yuzyillarca geridedir.
Tipki, tren de oldugu gibi, Japonya da artik manyetik trenler kullaniliyor.
Gotu boklu cin bile mermi tren kullaniyor.
Ha keza otomotiv endustrisinde, silah sanayinde, demir-celik endustrisinde, hammadde isleme teknolojisinde....vs vs her alanda sinifta kaldik. Ve beyinsiz siyasiler yuzunden kalmaya devam ediyoruz.
Sizleri bilmem ama cin'in mermi tren yapmasi, kendi aracini uretmesi, kendi savas ucagini(kopya veya degil) uretmesi..vs benim zoruma gidiyor. Bu ibneler daha dune kadar sumuklu bocek, kedi, kopek, fare yiyorlardi.
Japonya nin istediginiz herhangi bir noktasina trenle gidebilirsiniz. Trenler ucak gibi konforlu, iclerinde internet, tv, otomatik satis makineleri..vs hersey var. Turkiye de ne var? mavi tren oda kaza yapti asiri suratten.
Peki bizde ne var? yalan, dolan, kapkac, rusvet, cinayet, mafya. Kimsenin kimseye saygisi yok, herkes ben merkezci. Musamaa yok, anlayis yok, onur ,haysiyet zaten neredeyse kalmamis. Para icin insanlar(!) 12 yasinda oz kizlarini satiyor. Oz babasini olduruyor.
Futbol denilen sey ile insanlari uyutup aptallastirdilar.
Son bir sey diyecegim, Nukleer santraller gelismislik duzeyini belirler.
Yaw neyse konusmayayim, konustukca sinirlerim bozuluyor. Turkiye'nin halini gordukce cidden uzuluyorum.
-----------------------------Kardeşim Süper Demişsin Cok Dogru Anlatmak istedigimiz Bu ama Lafı Kıçından Anlayan Türk Halkı Nükler Enerji Kötü Zararlı Tehlikeli Diyor Bir Baraj için Ne Kadar Tarihi Bölge Ne Kadar Uygarlık Su Altında Bırakıldı Su Altında Kalan Yerler için Eylem Yapanlar Birgünde Demedi Ki Nükler Enerji Koyun Buraya Zaten Çevre Taş Tarihi Eser Nükler Santral Dokuyu Bozmaz Zarar Vermez Kaç Km Alan Su Altında Kaldı Şimdi iyi Mi Oldu
-
Pisibaliqi bunu yazdı:
-----------------------------
-----------------------------Her ne kadar anlatmaya çalışsam da anlayabildiğin kadarını anlatabileceğim için artık boşa konuşmakdan sıkıldım.
O hacı amca kılıklı şahsiyetini hakkında ki davalar özel hayatı ile ilgili değil; bilakis Çernobil faciasının Türkiye'de ki etkileri ve zarar gören insanlar hakkında yaptığı araştırmalarda ve Radyosyon oranı ölçümlerinde düşük değer göstererek bölgedeki tarım ürünlerinin zararsız olduğuna dair verdiği satılabilir kararı ile ihraç edilen gıda mallarının Almanya, İngiltere, Fransa, isviçre ve İsveç tarafından iadesi edilmesi ve Türkiye hakkında açtığı davalardan sanırım haberin yok...
Sadece hatırlaman amacıyla bir anda patlayan AGANİGİ MAGANİGİ ambalajlı FINDIK reklamlarını ve marketlerde o zamanlar 4 tl ye kadar ( o zamanlar 4.000.000 TL ) çıkan ne hikmetse bir anda 1- 1,50 liraya inen çay fiyatlarını unuttun mu yoksa yaşın nedeni ile mi hatırlamıyorsun?
Şimdiye kadar tuvalet dışında bok bıraktığım yer olmadı kimseye bok attığım da yok.
Almanya kademeli kapatıyor zaten nükleer santreller kepenkleri indirilip kolayca kapatılan dükkanlar değil. Uranyum filizlerinin sogutulma işlemi bitmeden kapatamazsın kademeli kapatma demek budur tüm kapatılan santraller kademeli olarak kapatılır...Almanya ülkedeki 17 nükleer santralden 1980 öncesi kurulan 7'sinin üç ay içinde acilen kapatılması kararını aldı.
Sadece Çernobil kazası olduğunu sanan arkadaşlara 1976 ve 1977’de Slovakya Bohuniçe’deki meydana gelen iki kazayı hatırlatayım. Bu iki kazadan hemen sonra birinci nesil iki reaktörünü kapatan Slovakya diğer ikisini de AB’ye söz verdiği gibi 2006 ve 2008’de kapattı. Slovakya’nın tek koşulu Mohovçe’de inşaasına başladıkları yine Rus tipi ikinci nesil nükleer enerji santralini bitirmekti.
AB Slovakya’ya vaat ettiği kredi ödemesini geri çekince Slovaklar çareyi, santralin yüzde70’ini bir İtalyan firmaya satmakta buldu. İşin ilginç tarafı G8 ülkeleri içinde nükleer santral bulunmayan tek ülke olan İtalya’da nükleer enerjiyi referandum yoluyla yasaklandı. Daha bu günlerde dünyanın korku ile izlediği Japonya nükleer santral yanğınını söylemeye gerek var mı ? Bu olay bile anında tüm nükleer santral sahibi ülkeleri tekrar planlama yapmaya itti...
Veeee en dikkat çekici nokta nedense tüm nükleer santral yapılmasını teşvik eden haberler ZAMAN gazetesi ve İHA ajansı tarafından pompalanıyor ???
Acaba Feto enerji işine mi girdi ???
Nükleer enerjiyi savunan arkadaşlar artık atıkları sizin bahçeye gömmelerine bir sözünüz yok ise buyrun meydan sizin...
hacı adam bilimsel cevapları gayet açık net patlatmış, neyin ne olduğundan bahsetmiş eğer bilimsel olarak bu verilen bilgileri çürütebiliyorsan o zaman tartışırız yoksa burdan ona buna bk atarak tartışma yapacaksak adamın karakteriyle iş hayatıyla özel hayatıyla falan yargılayacaksak hiç konuşmaya gerek yok ben kuru söze bakmam icraate bakarım varsa kaynakların koy okuyup öğrenelim öyle militan çemkirmelerle haklı çıkacağını zannediyorsan yanılıyorsun.
Örneklerin gayette komik
zamanında nüke kullanmış nükün ekmeğini yemiş ülkeler şimdi santralleri yenileme amacıyla kapatıyorlar sende gelip burda yok almanya kademeli kapatıyor falan diyorsun
bahsettiğin ülkeler zamanının nüke babası, noldu da birden bire bütün halk çevrevci çıktı? birde bana kapatıyorlar bıdı bıdı diyorsun burası komik,
ayrıca son kamuoyu yoklamalarında italyan halkının %58 i nükleere olumlu bakmakta,
Nükleer olmadan sanayi gelişmez nükleer zorunluluktur, buna hala yok biz rüzgar gülüyle yapacaz yok güneş enerjisi falan fıstık diyorsan bu ayrıca komiktir
Pespembe bi dünya herkes ister ama buna mecburuz elalem çatır çatır enerji üretiyorsa bununla sende hala doğalgaz taşıyacam yok güneşten enerji elde edecem demen olayı tam anlamıyla göremiyor olduğunun kanıtıdır
ayrıca almanların kapattığı falan yok aksine kullanım sürelerini uzattılar daha yeni
yapmış etmiş olmuşla olmuyo bu işler
-
Hacı bencede konuşmanın bir anlamı yok adamın yaptıkları bu yazdıklarını yalanlar nitelikte mi? değil
Bu bilgileri yalanlayabiliyormusun hayır
almanyanın kapattıkları güvenlik önlemlerinin arttırılması için olmasın
kapatanlar zaten kullanıp kaymağını yedikten sonra 3-5 hurdaya çıkanı kapatıyor gelip burda nükeden vazgeçilmiş havası yaratıyorsunuz
İtalya italya diyorsun italya kıçını yırtıyo nükleere dönmek için
konunun ne tarafından pompalandığı umrumda değil sadece her TR yi ileriye taşıyacak şeyin kendini tr nin kurtarıcısı sanan gerikafalılar yada yeniliklere açık olmayanlar tarafından dillendirilip boku çıkarılmasından bıktık,
dünyadaki her enerjini bir şekilde doğaya zararı var,
Bu kadar ülke kullanıyor bunu bize gelince çevrecilik ayağına atıp tutanlar bi anda şahlanıyor
al işte japonyadaki patladı farzetki japonya değilde dibimizde bi ülkede patlasaydı ozaman ne olcaktı?
Hem nüke yok hem patlamayı çekiyosun
yani şunu algılamıyorsunuz
nükün senin ülkende olmaması tamamen tehlikelerden uzak rahat bi ülke olduğun anlamına hiç gelmiyor
aksine etrafındakiler bu tehlikeleri göze alıp yapıyorlar yeri gelince zararı sana da dokunuyor ve sen sadece mel mel bakıyorsun.
Nüke bir zorunluluktur ve çok ama çok geç kalınmıştır umarım bir an önce halledilir...
-
Pisibalıqı kardeşim
Birincisi o hacı amcanın verdiği cevap rüzgar santrallerinin gücüile ilgili olanı, ne demiş amca;
-- 600 kilovatlık bir nominal güce sâhip olan bir rüzgâr santralı aslında sürekli çalışan 120 kilovatlık bir motora eşdeğerdir. Buna göre 8800 rüzgâr santralinin bir yılda üretebileceği elektrik ancak 1056 megavat-elektrik'lik bir nükleer santralin bir yılda üreteceği elektrik kadardır.
demiş;
en basitinden tabirle mabadından uydurmak denir buna...
Sadece Alaçatıda kurulmuş olan rüzgar santrali hakkında bilgi bile amcanın yalanını ortaya çıkartıyor
5 km2'lik bir alanda kurulan Tır'larla Aliağa'dan Karakurt beldesine getirilen 6 dev türbünden yılda 35 - 40 milyon kw/s enerji elde edilmesi planlanıyor.
1.8 mw enerji üretimi kapasitesine sahip 6 tribünün kanatları 45 metre ve her biri 15 ton ağırlığında. Boruların yüksekliği 80 metre. En yukarı da yer alan nasellerin ağırlığı 75 ton. 1 türbünün ömrü yaklaşık 25 yıl. Türbünlerin maliyeti 15 milyon doları bulurken diğer malzemelerle birlikte projenin toplam maliyeti de 20 milyon doları buluyor. Proje tamamlanıp üretime geçtikten sonra dev türbünler 8 yılda kendisini amorti edecek.Sabancı holdingin Çanakkale de kurduğu 30 MW güce sahip rüzgar santralini ve Alaçatıyı görmeni isterim bak bakalım çevreye bir zarar vermiş mi, veriyor mu ? Ayrıca Dağpazarı bölgesinde de 39 MW gücde rüzgar santrali yapılmakta hatta tamamlandı sayılır... bir sayfalık projeleri yazmak isterdim ama post destana dünüşeceği için istersen sadece yapımına başlananların sayısını vereyim 35 santral, Balıkesirden Sinopa kadar çeşitli yerlerde en az 5 MW en çok 90 MW güçlerle...
Yukarıda verdiğim örnekler sadece hacı amcanın güç konusunda ki yalanı ile ilgili..
Güneş enerjisi ile ilgil verdiği batarya örneği de onun gibi fosilleşti, şimdilerde iyon pillerle depolama yapılamakta ve güneş enerjisinin kullanılan panellerinin güneşin konumuna göre hareketli olduğunu bilmediği için amca sıcak su sağlamak için kullanılan güneş enerjisi panelleri ile karıştırmış; binaenaleyh bu da diğer yalanı...
Toryumve uranyum çıkartma ve işleme konusunda tek yetkili Amerikadır amca neden bu bilgiyi rezervler konusunda bıdı bıdı ederken vermiyor ?
İtalya italya diye bir yerlerimi yırttığım yok ( üslübuna dikkat et )... İtalya da nükleeri halk istemiyor isteyenler o işden nemalanacak olan politikacıları ve şirketler zamten referanduma az kaldı Haziran da tekrar konuşalım İtalya meselesini...
Arada gargaraya getirip neden benim sorularıma cevap vermiyorsun en basitinden ZAMAN ve İHA konusunda olan düşüncelerini alsam...
Başka yalanlamamı istediğin nokta var mı ?
Bilgi notu : MW = Megawatt; yani 1 milyon watt demektir...
-
ozsar07 bunu yazdı:
-----------------------------
............35 - 40 milyon kw/s ......
-----------------------------
kw/s enerji birimi değilki :|
1056 MW lık santralin bir yılda üreteceği enerji
enerji= güç x zaman yaparsak
1056 x 1 000 000(mega=10üzeri6) x 31 536 000(bir yıldaki toplam saniye)=33 302 016 000 000 000=33 petajoule
....yılda 35 - 40 milyon kw/s enerji ..... burada kw/s değilde kws demek istediğini düşünüyorum çünkü ozaman enerji oluyor
yani yılda 40 000 000 000(kilo=10üzeri3) joule enerji yapacak
ikisini oranlayalım bakalım
33 302 016/40= 800 000 gibi bişey çıkıyor verdiğin değerlerden :|
yani bir nükleer santral = 800k değirmen :|
verdiğin değerlerin sağlamasını yaptım hata yapmamışımdır umarım -
Amına kyuyum en ucuz enerji tasrruf edilen enerjidir...
Türkeyeden kat kat zengin almanyada ısı yalıtım kanunu yönetmeliği her halde en az 60-70 yıllıktır.. Bizde bir kaç senedir yürülükte
vs vs vs...
-
Japonya depreminde Fukushima Nükleer Santrali’nde meydana gelen sızıntı Akkuyu’daki korkuyu tetikledi. Uzmanlara göre Akkuyu aktif fay hattı üzerinde Japonya depreminde Fukushima Nükleer Santrali’nde yaşanan sızıntı gözleri bir anda Mersin Akkuyu’ya çevirdi. Rusya’ya ihalesiz verilen ve anlaşması hızla imzalanan Akkuyu Nükleer Santrali’nin 25 km. yakınından geçen Ecemiş fay hattı, şu anda aktif ve yüksek enerji birikimli bir hat olarak tehlikeli grupta. Jeoloji Mühendisleri Odası 500 yıldır 6-7 büyüklüğünde bir depremin olmamasının bu fay boyunca tehlikeli bir enerji birikiminin olduğuna işaret ettiğini savunarak burada nükleer santral kurulmasından vazgeçilmesini istedi. Japonya’daki depremin ardından yaşanan nükleer sızıntı “En güvenli enerji nükleer” söylemini sorgulatmaya başladı. Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın “Bu deprem bir nevi test oldu. Türkiye’de nükleer santral yapımı devam edecek” demesine karşın uzmanlar tam tersi görüşü dile getirdi.
Ecemiş fay hattı aktif
Herkesin dikkat çektiği nokta ise Mersin Akkuyu. Rusya’ya ihalesiz verilen ve anlaşması hızla imzalanan Akkuyu Nükleer Santrali’nin 25 km. yakınından geçen Ecemiş fay hattı, şu anda aktif ve yüksek enerji birikimli bir hat olarak tehlikeli grupta yer alıyor. Uzmanlar buraya 1970’lerde verilen nükleer lisansının yeniden gözden geçirilmesini isterken, 35 yıl önce bu lisans verilirken, fay hattına ilişkin bilgilerin kayıtlı olmadığına da dikkat çekiyorlar.
--------
Kurulduktan sonra bir felaketle karşı karşıya kalındıgında oturup ağlamıyacağız.
Söz mü?
-
ozsar07 bunu yazdı:
-----------------------------garga bunu yazdı:
-----------------------------
wikiden: France nuclear power 78.8%, the highest percentage in the world
Fransanin elektrik enerjisi %80 nukleerden elde ediliyor ve dunyada 1.
bu itlerin bir bildigi elbetteki vardir...
-----------------------------Değerli dostum
Yeni 50 yıllık enerji kaynakları ve kullanımı planlanmasında Fransa Nükleer kullanımına son vererek yenilenebilir enerji kaynakları kullanma ve yapma yönünde karar almış bununla birlikte denizlerde rüzgar tribünleri tarlaları oluşturmaya başlamıştır...
Böylece evet haklısın vardır o itlerin bir bildiği boşuna kendi eski santrallerini kakalamaya çalışacakları ülkelerde lobi çalışmaları yapmıyorlar :)
---------------------------aslinda dogru demissin. burda enerji muhendisliginde master yapan bir arkadasim var arada bir lafliyoruz dersleri hakkinda.
sanki tum dunya ruzgar ve gunese yonelmis veya yonelecekmis gibi bahsediyor hatta neredeyse bundan emin. milyonlarca dolarlik arastirmalarin yapildigindan bahsediyor.
belkide dedigin gibi nukleer modasi gecmis olacak turkiyede nukleer daha yapilmadan. direk ruzgara ve gunese abanmasi lazim belkide.
ama yinede bu fransiz itlerin vardir bir bildigi ben gicigim heriflere :)
-
Ek bilgi olarak vereyim; Sadece Çernobil kazası ile sınırlı olduğunu bilen arkadaşlar var. Aşağıda vermiş olduğum bilgiler ( Nükleer Santral kazaları ) Dünya Nükleer Enerji Denetçilerinin ( bu vatandaşlar nükleer savunucularıdır ) hazırlamış olduğu rapordur. Dikkat ederseniz adamın kolu kopmuş ama nasılsa diğer kolu sağlam mantığı ile geçiştirilmiştir.
İyonlaşma Radyasyonuna Maruz Kalma Sonucu Ölümle Sonuçlanan Nükleer Tesis Kazaları
08-08-1945 - Los Alamos (ABD), 1 ölü; kritiklik kazası: Kritik altı bir yakıt elemanının çevresine yansıtıcı blok yerleştiren işçi, yakıt kütlesinin kritikliğe ulaşması sonucu oluşan radyasyondan ölür. 21-05-1946 - Los Alamos (ABD), 1 ölü; kritiklik kazası, bir öncekine benzer bir kaza. 15-10-1958 - Vinca (Yugoslavya), 1 ölü; biyolojik zırhlama olmadan gerçekleştirilen bir kritiklik deneyi sırasında, operatör hatası sonucu kontrolsüz kritiklik nedeniyle 6 personel radyasyona maruz kalır, bir kişi ölür, beş kişi ilik kanseri tedavisi görür. 03-01-1968 - Idaho Falls (ABD), 3 ölü; SL1 araştırma reaktörü, kontrol çubuğunun elle çekilmesi sonucu reaktör koruna fazla miktarda reaktivite sokulur, ani ve çok miktarda güç yükselmesi sonucu oluşan "su çekici" nedeni ile meydana gelen patlamada üç kişi hayatını kaybeder. 24-07-1964 - Woods River (ABD), 1 ölü; kritiklik kazası, yüksek zenginlikteki uranil nitrat solüsyonunun taşınması sırasında meydana gelmiştir. 13-05-1975 - İtalya, 1 ölü; gıda sterilizasyon tesisinde Kobalt-60 kaynağından yayılan radyasyon sonucu ölüm gerçekleşir. 23-09-1983 - Constitiuyentes (Arjantin), 1 ölü; reaktör koru modifikasyonu sırasında ani güç yükselmesi nedeniyle operatör ölür. 26-04-1986 - Çernobil (SSCB); Kontrolsüz ani güç yükselmesi kazası, yanık ve travma nedeniyle iki ani ölüm, 10 günlük periyot boyunca atmosfere radyoaktif fisyon ürünlerin atılması, yaklaşık 200 kişinin akut hastalığına tutulması ve bunlardan 29' unun kazayı izleyen üç ay içerisinde ölmesi.
Çevre Üzerinde Etkisi Olan ve Çalışanların Işımaya Maruz Kaldığı Nükleer Güç Santrali Kazaları
Önemli nükleer kazalar içinde sadece biri, Windscale kazası gerçek önem taşır. Diğer tüm kazalar, reaktör parçalarını ilgilendiren, birkaçı personelin ışımaya maruz kaldığı olaylardır.
1957 - Windscale (İngiltere); Metal uranyum yakıt elemanlarının soğutulması kaybı sonucu çıkan reaktör yangınıdır. Fisyon ürünleri atmosfere yayılmıştır. Hemen çevrenin ve çalışanların izlenmesine başlanmış, bir süre için süt dağıtımı durdurulmuştur. 1958 - Chalk River N.R.U. (Kanada); Bozuk yakıt elemanlarının reaktör korundan çıkarılması sırasında, yakıtın taşıma konteynerine sıkışıp, daha sonra depolama kuyusuna düşerek yanması kazasıdır. Kaza ve tamirat sırasında 3 kişi 100-200 miliSievert, 15 kişi 50-100 mSi., 30 kişi 30-50 mSi. radyasyon almıştır. Küçük bir alana da radyoaktif ürünler yayılmış ancak yerleşim bölgesinden uzak olduğu için bu fazla önemli olmamıştır. Mart 1965 - Chinon A1 (Fransa); Girilmez işaretini görmeyip, yakıt değiştirme bölgesine giren bir işçi 0.50 Gray doz almıştır. Eylül 1979 - Chinon A2 (Fransa); Karbon-dioksit kaçağını bulmak için yapılan bir çalışma sırasında iki işçi 340 mSi ve 110 mSi. doz almıştır.
Santralin Mevcudiyeti Üzerinde Etkili Olan Kazalar :
AĞIR SULU REAKTÖRLER 1952 - NRX, Ani güç yükselmesi sonucu çok sayıda yakıt erimiştir. 1969 - Lucens (İsviçre), Basınç tüpünün parçalanması ve kısmi kor erimesi, bina içersinde yüksek kirlenme olmuş ancak dışarıya kaçak yok. Tesis kapatılmıştır. 1968 - EL4 (Fransa), Bozuk buhar üretecinin değiştirilmesi tesisin iki yıl kapalı kalmasına neden olmuştur.
GAZ SOĞUTMALI REAKTÖRLER 1967 - Chapel Cross (İngiltere), Yakıt elemanlarının bir kısmının erimesi sonucu reaktör iki yıl kapalı kalmıştır. 1969 - Saint-Laurent A1 (Fransa), Yakıt elemanının erimesi ile yaklaşık 50 kg. uranyum reaktör kabına yayılmıştır ve tesis bir yıl kapalı kalmıştır. 1980 - Saint-Laurent A1 (Fransa), metal plakaların soğutucu kanallarını tıkaması sonucu 2 yakıt elemanı erimiş, reaktör iki buçuk yıl kapalı kalmıştır.
BASINÇLI SU REAKTÖRLERI Reaktör içerisinde meydana gelen olaylar tesislerin uzunca süre kapalı kalmalarına neden olmuştur. Bu tip reaktörler içinde en önemli kaza, Three Mile Island 2 kazasıdır. Basınçlayıcıdaki emniyet vanasının yanlışlıkla kapalı kalması ve operatörün güvenlik enjeksiyonunu ve pompaları erken kapatması ve buhar üreteci besleme suyunun kaybı sonucu reaktör korunun bir kısmı erimiş ve reaktör kabının büyük bölümü kirlenmiştir. Atmosfere salınan radyoaktivite miktarı sınırlı kalmıştır.
KAYNAR SULU REAKTÖRLER 1975 - Browms Ferry (ABD), Reaktör kabı kablo deliklerinin kontrolü için yapılan uygunsuz metotlar yüzünden çıkan yangın nedeniyle reaktör 17 ay kapalı kalmıştır. 1972 - Millstone (ABD), Kondenser tüplerindeki kaçak yüzünden buhar devresine giren deniz suyu nedeniyle reaktör 6 ay kalmıştır.
HIZLI ÜRETKEN REAKTÖRLER 1955 yılında EBR1 (ABD) 'de yakıt erimesi binanın kirlenmesine, tesisin kapatılmasına neden olmuştur. 1966' da Enrico Fermi (ABD) 'de iki yakıt elemanının erimesi yüzünden 4 yıl normal işletime dönülememiştir. 1973'te SSCB'de buhar üretecinde sodyum-su etkileşimi meydana gelmiş, aynı sorun 1976, 1982 ve 1983'te Phenix (Fransa) reaktöründe de görülmüştür.
ve 87 Çernobilden sonra Slovakya da da 2 kaza meydana gelmiştir ( 1998 ve 1999 da )
Japonya da olan durum da ortada zaten.
-
nukleer henuz %100 kontrol edilemeyen bir enerji ve kunnalimasi bir oakdar da tehlikeli. suana kadar kac nukleer santarl patladi deyen arkadaslarin aileleri japonyada olsa ve zarar gorse gorurum ben o duzunce tarzini :S %100 kontrol demek, acil durumlarda da kontrolun saglanabilmesi demek. mal mal diger rektorerinde parlamasini beklemek degil.